bir kere beşiktaş ın oyun temposundan ve kazanma iştahından bir şey kaybetmediğini gösteren maç oldu. gene saldırdık, gene fazla adamla hücum ettik. dün akşam ın az olan iyi yanlarından biri buydu.
ve fakat; yediğimiz ikinci golde de apaçık gözüktü ki; orta sahasının ortasında topa baskıda sorun yaşıyoruz. adam tek basına elini kolunu sallayarak, hatta elle topu önüne alarak, golünü attı.
holosko etkili gözükse de, kaleyi bulamadı. olcay attığı gol dışında şut sıkıntısı çekti. hilbert in ortaları yerini bulmadı. toraman ise fedakarlığın dibine dibine vurarak mücadele etti.
uğur boral dan kurtarıcı olmayacağını dikkate almıyorum artık; emre özkan ise oynadığı sol bek pozisyonunda güven verdi.
19 ocak 2013 beşiktaş istanbul bşb maçı
skor 2-1 iken üçüncü golü bulamayışımızın pahalıya patladığı maç.
karşında böyle bir takım varken vites düşürme şansın yok, o zaman oyun konttrolünü devretmiş oluyorsun zaten. oysa 3'ü bulsak dağılacaklar, o zaman filip holosko da istediği geniş alanları bulacak, belki 4 gelecek, sonra 5'in niye hatırı kalsın ki..böyle giderdi. ama tribünde bile 'ibb'ye 2-1 iyidir, bunu koruyalım' mantığı yerleşmişse bu takımın yıllardır aynı sendromu yaşamasına şaşırmamalı.
beşiktaş öne geçtikten sonra skor koruma oyunu oynayabilecek bir takım değil, zaten olmasın da, aynı baskıyla devam edip rakibi oyundan düşürmesi gereken bir takım. dün maalesef bunu yapamadık.
doka madureira adlı kuarejma çakması arkadaşın golünde elle oynamayı tespit edemeyen hakemin lisansına sokayım affedersiniz. bu golü galatasaray yemiş olsaydı şimdi 'mahvolduk, hakkımız yenildi , maksatlı oyunlar bunlar' diye sızlanmalar olurdu, 'e ama görememiş' nasıl görememiş yahu? ulan ligin zirvesindeki takımın maçına niye stevie wonder'ı atıyorsunuz kansız pezevenkler?
ibb, beşiktaş maçları dışında sahaya bu kadar pisliyor mu, zannetmiyorum ama 1 puan için karakterini satmış bu kadar oyuncu görmek ülke futbolu açısından kötü her şeyden önce. tank gibi adam olan pierre webo'nun içine burak yılmaz kaçmış, adam sürekli 'tutun kollarımdan düşerim şimdi' deyip bırakıyor kendini, doka denilen eleman sonradan girmesine rağmen uykusunu alamamış gibi sürekli yerlerde yattı, maçın sonlarında zaman kazanmak atışı için cihan haspolatlı'nın taç atışını engelleme adına hoplayıp zıplaması... gerçekten yazık, sonra sen bu ligin marka değerinden bilmemnesinden bahsediyorsun, ayıptır. ama başlarında bülent korkmaz gibi pisliğin ihtisasını yapmış bir makyavelist olunca, abdullah avcı'dan sonraki teknik direktörlerinin arif erdem olduğu düşünülünce pek normal.
oğuzhan-fernandes değişikliği maalesef yanlıştı, veli'nin çıkması gerekiyordu ki orta saha daha yaratıcı olsun, rakibi daha çok tehdit edelim[ybkz]swh[/ybkz] oğuzhan çok etkili bir oyuncu çünkü, bir pas atar, şut atar golü yaratır, hem fernandes'in formunu yakalamadığı düşünülürse tüm atak yükünü ona bırakmak hiç de iyi olmadı. bir de oğuzhan oyundan çıkmamışken tribünlerin fernandes diye stadı inletmesi pek hoş kaçmadı. tamam seviyoruz, reyizdir, biz de özledik ama bu çocuğa da hakkını verin be abi, yazıktır.
sonuç olarak maçın şarkısı kesinlikle şudur;http://www.youtube.com/watch?v=lJXhxvJBeX0
merak etmeyin, yönetimsel alanda, taraftarlıkta ve sahada doğru adımları attığımızda oldurabildiğimiz günler de gelecek.
karşında böyle bir takım varken vites düşürme şansın yok, o zaman oyun konttrolünü devretmiş oluyorsun zaten. oysa 3'ü bulsak dağılacaklar, o zaman filip holosko da istediği geniş alanları bulacak, belki 4 gelecek, sonra 5'in niye hatırı kalsın ki..böyle giderdi. ama tribünde bile 'ibb'ye 2-1 iyidir, bunu koruyalım' mantığı yerleşmişse bu takımın yıllardır aynı sendromu yaşamasına şaşırmamalı.
beşiktaş öne geçtikten sonra skor koruma oyunu oynayabilecek bir takım değil, zaten olmasın da, aynı baskıyla devam edip rakibi oyundan düşürmesi gereken bir takım. dün maalesef bunu yapamadık.
doka madureira adlı kuarejma çakması arkadaşın golünde elle oynamayı tespit edemeyen hakemin lisansına sokayım affedersiniz. bu golü galatasaray yemiş olsaydı şimdi 'mahvolduk, hakkımız yenildi , maksatlı oyunlar bunlar' diye sızlanmalar olurdu, 'e ama görememiş' nasıl görememiş yahu? ulan ligin zirvesindeki takımın maçına niye stevie wonder'ı atıyorsunuz kansız pezevenkler?
ibb, beşiktaş maçları dışında sahaya bu kadar pisliyor mu, zannetmiyorum ama 1 puan için karakterini satmış bu kadar oyuncu görmek ülke futbolu açısından kötü her şeyden önce. tank gibi adam olan pierre webo'nun içine burak yılmaz kaçmış, adam sürekli 'tutun kollarımdan düşerim şimdi' deyip bırakıyor kendini, doka denilen eleman sonradan girmesine rağmen uykusunu alamamış gibi sürekli yerlerde yattı, maçın sonlarında zaman kazanmak atışı için cihan haspolatlı'nın taç atışını engelleme adına hoplayıp zıplaması... gerçekten yazık, sonra sen bu ligin marka değerinden bilmemnesinden bahsediyorsun, ayıptır. ama başlarında bülent korkmaz gibi pisliğin ihtisasını yapmış bir makyavelist olunca, abdullah avcı'dan sonraki teknik direktörlerinin arif erdem olduğu düşünülünce pek normal.
oğuzhan-fernandes değişikliği maalesef yanlıştı, veli'nin çıkması gerekiyordu ki orta saha daha yaratıcı olsun, rakibi daha çok tehdit edelim[ybkz]swh[/ybkz] oğuzhan çok etkili bir oyuncu çünkü, bir pas atar, şut atar golü yaratır, hem fernandes'in formunu yakalamadığı düşünülürse tüm atak yükünü ona bırakmak hiç de iyi olmadı. bir de oğuzhan oyundan çıkmamışken tribünlerin fernandes diye stadı inletmesi pek hoş kaçmadı. tamam seviyoruz, reyizdir, biz de özledik ama bu çocuğa da hakkını verin be abi, yazıktır.
sonuç olarak maçın şarkısı kesinlikle şudur;http://www.youtube.com/watch?v=lJXhxvJBeX0
merak etmeyin, yönetimsel alanda, taraftarlıkta ve sahada doğru adımları attığımızda oldurabildiğimiz günler de gelecek.
--samet aybaba--
“İlk yarıda çok coşkulu, tempolu ve direnç kazanmış bir Beşiktaş vardı sahada. Biz karşılaşmaya rakibimizin de ne yapacağını düşünerek başlıyoruz. Oyunun ortalarına doğru tempoyu biraz yükselttik, tam oyunu kopartmak üzereyken bunu yapamadık. Bizim için zor oldu, Büyükşehir Belediyespor çok kaliteli bir takım. Futbolda bir şans faktörü oluyor ve bu çoğu zaman bizim yanımızda değil. Sivok’a çarpan top keşke gol olmasaydı. Yine de daha çok çalışmamız gerekiyor."
--samet aybaba--
“İlk yarıda çok coşkulu, tempolu ve direnç kazanmış bir Beşiktaş vardı sahada. Biz karşılaşmaya rakibimizin de ne yapacağını düşünerek başlıyoruz. Oyunun ortalarına doğru tempoyu biraz yükselttik, tam oyunu kopartmak üzereyken bunu yapamadık. Bizim için zor oldu, Büyükşehir Belediyespor çok kaliteli bir takım. Futbolda bir şans faktörü oluyor ve bu çoğu zaman bizim yanımızda değil. Sivok’a çarpan top keşke gol olmasaydı. Yine de daha çok çalışmamız gerekiyor."
--samet aybaba--
abartmamak lazım, lider geliyor şampiyonluk geliyor naraları atmamak lazım nasihatlerinin karşılığının alındığı müsabaka.
başarı taraftarlarının ortaya çıkıp her şeyi bok ettiği karşılaşma. ya arkadaş olmayalım lider olmayalım şampiyon bir gidin ya bir rahat bırakın takımın üstüne bunu yüklemeyin bırakın adamlar mücadele etsin kazanamasalar da canları sağ olsun. ayrıca benim tribünden gördüğüm eli hakem 3 metreden bakıp ta göremiyosa ben kasıt ararım,kötü niyet ararım arkadaş.
galatasaray maçı öncesi bizi daha sıkı çalışmaya iten karşılaşmadır.[ybkz]swh[/ybkz]
eski açıkta izlediğim maçtır. beşiktaş taraftarı maç sonunda ne hakeme kızmış(ki 2. golden önce eli biz bile gördük), ne samet aybaba ya ne de takıma ya da kaçan liderliğe kızmıştır. sadece belediye takımına kızmıştır sadece. şanssızlığa küfretmiştir. bu takım barça ya bir galibiyet bir mağlubiyet, chelsea ya malum, ibb nin galibiyeti bizden daha fazla. düş belediye artık düş. ne için, kime oynarsın be takım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?