18 eylül 2014 beşiktaş asteras tripolis maçı

ben öyle bi insan mıyım
--alıntı--

oyuncu yetiştiremeyen, teknik direktör geliştiremeyen, zeminine bakamayan. tribünleri de yönetici eliyle hızla ıssızlaştırılan bir ülkede futbolun vasatı aşabilmesi zaten mucize olurdu. bu kadar olumsuzluktan her oyuncu/takım gibi beşiktaş da nasibini alıyor kuşkusuz.

geçen sezondan bu yana ‘takım müdafaası’nı ciddi anlamda geliştiren beşiktaş’ın ayağına yine hücum planlarında kullanacağı oyuncular dolandı; günümüz futbolunun en kritik iki mevkii olan sağ ve sol bek sorunu! biri necip, mecburiyetten mevkii onarıcı diğeri ramon motta, arzu edilen seviyenin altında iki oyuncuyla hücumu zenginleştirmek mümkün olamıyor. haliyle hücum organizasyonu yükü tamamen oğuzhan/olcay/gökhan üçlüsünün omuzlarına biniyor ve bu duruma önlem almak da kolaylaşıyor. asteras gibi ‘iki takımlı lig’den gelen bir takımın ilk yarı iki üç net pozisyon bulması hücumdaki bu ‘tedirgin edicilikten uzak oynama biçimi’yle açıklanabilir.

doğru işletilmeyen ‘kadro mühendisliği’ne bir de ağır zemin gibi sorunlar eklenince böylesi maçlarda özellikle oyunun son bölümünü oynayabilmek her zaman en önemli problemdir. ve Beşiktaş bu problemi yaşayabileceğini maçın son 10 dakikasında belli etti ve yaşadı. bir kez daha görüldü ki beşiktaş bu sezon da hem bu takım yapısı hem de bu statta oynama opsiyonuyla geçen yıldakine benzer sorunları yine yaşayacak. o nedenle ‘ara transfer’ döneminde sağ ve sol bek için kolları şimdiden sıvamakta sonsuz fayda var!..

--alıntı--

[ybkz]swh[/ybkz]
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol