bir ara, ilk çeyrekteki performansın[ybkz]swh[/ybkz] devam edip, 6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçının euroleague versiyonunu yaşayacağımızı düşündüğüm maç olmuş; olmaz olaymıştır. adamlar[ybkz]swh[/ybkz] düşük üç sayı yüzdesiyle oynadılar da, sadece yüz kızartıcı bir şekilde, yerin üstünden, evimize dönmemizi sağladılar.
bizim takımdan bahsetmek istiyorum ancak; elim, dilim, dimağım varmıyor; neresinden başlayacağımı bilemiyorum. pota altında, hem hücum hem de savunma anlamında, felâket bir durumdayız. bir oyuncunun eksikliğiyle veya bir oyuncu transferi ile çözülebilecek bir iş de değil bu ne yazık ki. hem 4 hem de 5 numaralı pozisyonlarda o kadar zayıfız ki, her maç aynı senaryoyu yaşamaktan ben yıprandım artık. 7 ocak 2013 ted ankara kolejliler beşiktaş maçında dahi, rakibin pota altı oyuncularını yıldız yaptık neredeyse; euroleague gibi bir organizasyonda, hele son 16'ya kaldıktan sonra, başımıza nelerin geleceğini kestirmek hiç güç değil. damir markota iyi niyetli, kimi zaman oldukça önemli sayılara imza da atıyor fakat; fiziksel olarak 4 numara için asla yeterli bir oyuncu değil. randal falker'dan ümitliydik, ama o da olmadı; zira o da 5 numara için fiziksel olarak yeterli değil. gerçek, güçlü bir beş numara eksikliği bu kadar ayan beyan ortadayken, fenerbahçe ülker'in tecrübe kazanması için[ybkz]swh[/ybkz] gönderdiği adama bel bağlamamız; içinde bulunduğumuz organizasyonu ti'ye almak gibi bir şey. kaldı ki, ti'ye alanı da si'ye çekiyorlar en nihayetinde. bize ise, bu sonucu da, sineye çekmek kalıyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?