yokluğuna alışmak

la vittoria sara nostra
şimdi bu durumu size şöyle özetleyebilirim. güzel ve uzun süreli bir birlikteliğiniz olan herhangi biri bir sebepten ötürü gitmiştir. geri dönülecek veya dönülmeyecek bir yer olabilir gittiği yer ama bizi ilgilendiren kısmı gitmiş olması.

o gittikten sonra onunla yaptığınız şeyler, gittiğiniz yerler, söylediğiniz şarkılar, karıştırdığınız bütün haltlar yoğun bir biçimde karşınıza çıkar efendim. bu durum günlerce, haftalarca, aylarca belki de yıllarca sürer durur. üzülür, hüzünlenir, kahrolursunuz ama hep özlersiniz.

zaman geçer, insanlar, şehirler, yüzler, mevsimler değişir ama siz hissetiklerinizin değişmediğini düşünürsünüz. bir süre sonra yanıldığınızı anlarsınız ama, artık eskisi kadar üzülmüyorsunuzdur. onun yerine birini koymuşsunuzdur bile çoktan. ha onun yerine tam oturmuyordur ama onunla yaptıklarınızı o biriyle de yapıyorsunuzdur. başlarda size yine onu hatırlatır, hatırasına ihanet ediyormuşsunuz gibi gelir ama o kadar da etkilemez bu durum sizi.

sonra anlarsınız ki "ulan o benim mutlu olmamı isterdi" diyor ve yolunuza bakıyorsunuz. koymuyor artık yokluğu, üstelik o birine çoktan yepyeni bir yer vermişsiniz. onun yeri ise tozlu yapraklar arasında kalmış.

diyeceksiniz ki "sen ne biliyorsun lan, ne yaşadın ki?"

ben sekiz senedir hayatta en çok sevdiğim şeylerden birini yapıp motosiklete binmiyor, rüzgarla yarışmıyorsam vardır bi sebebi di mi?
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol