bjk tv'deki rota pota programına konuk olan beşiktaş basketbol şube direktörü.
--alıntı--
Aralık ayının sonuna dek üst üste galibiyetlerle ligin en çok konuşulan takımıydık.
Yılbaşından önce Konya’da oynadığımız maçta Kerem Tunçeri sakatlandı ve bu oyun kurucu kriziyle beraber kadroda bir dengesizlik yarattı. Engin o dönemde yalnız kaldıktan sonra 3-4 maçta çok katkı verdi ancak hafif bir sakatlığı da vardı bunun da etkisiyle sonra fizik olarak bir düşüş yaşadı. Mevcut sakatlıklar diğer oyuncuların da sahada çok yıpranmalarına sebep olduğu için yeni sakatlar doğurdu. Kerem Tunçeri, Muratcan Güler, Kenan Bajramovic, Hilton Armstrong bu oyuncular hep art arda sakatlandı. Scottie Reynolds Karşıyaka deplasmanında ayağını burktu. Engin ağrılarına rağmen büyük bir özveriyle oynamaya devam ediyor. Gerçi yaşadığımız sakatlıklar olmasaydı da Efes maçından sonra gelen zorlu fikstürde yine art arda mağlubiyetler gelebilirdi.
Son zamanlarda bizi yıpratan ve takım kimliğimizden uzaklaştıran yenilgiler aldık ve bunlar da eleştirilerin artmasına sebep oldu. Fiziki düşüşe mental bir çöküş de eklendi. Her şeye rağmen ligde ilk dört yarışından kopmadık ve Avrupa’da da hedefimizden uzaklaşmış değiliz.
Büyük bir kriz havası yaratılıyor oysa ki rakiplerimiz de maçlar kaybediyor, bu havadan uzaklaşılmalı ve moral kazanılmalı.
Psikolojik faktörler sporda çok önemlidir. Çok iyi oynamadığımız ama kazandığımız maçlar da oldu bu sezon. O zaman takımda “kazanma alışkanlığı” dediğimiz sihir vardı. Mağlubiyetlerle birlikte durum tersine döndü. Şimdi oyuncularda özgüven eksikliği yaşanıyor. Kimse elini taşın altına koyamıyor.
Ahmet Kandemir iki sezondur takımın başında. Geçen sene takım normal sezonu ligde 19 galibiyet 11 yenilgi, play off da 1 galibiyet 2 yenilgi toplam 20 galibiyet 13 yenilgiyle kapattı.
Eurocup’ta ise takım son 16’ya kalırken oynadığı 18 maçtan 12’sini kazandı. Sezon sonu yaptığımız değerlendirmede eldeki imkanlarla alınan bu sonucun koç adına bir başarı olduğunu ve yapılanmamızın sonraki adımlarında kendisi ile birlikte olmanın faydalı olacağını düşündük ve kontratının uzatılmasına karar verildi. Bu sene şu ana dek Eurocup’ta 15 maçta 9 galibiyetimiz var. Ligde ise 10 galibiyet 3 mağlubiyetten 10’a 8’e geldik son yaşadığımız türbülans döneminde.
Ahmet Kandemir geçen sezonun başından beri Eurocup’ta 33 maçtan 21 galibiyet çıkarmış bir koç. Geçen sene Beşiktaş’ı Avrupa kupasında son 16’ya taşımış, bu sene ise son 16 şansını hala korumakta olan bir basketbol adamı.
Ahmet Kandemir’e karşı taraftarın bir bölümü sempati beslemiyor, belki kendisine hiç sabırları yok, belki bir an önce pozisyondan ayrılmasını istiyorlar. Bizim baktığımız yerden protestolar şöyle görünüyor ki biz iyi günler yaşarken kimse bizi protesto etmiyordu. Darüşşafaka Doğuş’a karşı kendi sahamızda mağlubiyet aldıktan sonra tribünlerden çatlak sesler çıkmaya başladı.
Benim gözümde iki tür protestocu var. Birincisi Kandemir’den ziyade Beşiktaş yönetimiyle meselesi olan, her fırsatta yönetimi eleştiren, protesto eden, bunu alışkanlık haline getirmiş bir grup. Muhtemelen bu sene futbol maçlarına fazla gidemedikleri için diğer ortamları fırsat biliyorlar ve esas meseleleri yönetim, Passolig gibi meseleler. Ahmet Kandemir’i de bu protestoların içine dahil ederek onun üzerinden bir hesaplaşmaya gitmeye çalışıyorlar. Basketbolla ilgileri, basketbol takımını ne kadar umursadıkları ya da basketboldaki başarılardan ne kadar haberdar oldukları büyük bşr soru işareti. Kelle aldıkça yönetime karşı güçleneceklerini zanneden bir muhalefet gruptan bahsediyorum ve onları samimiyetsiz buluyorum. Basketbol takımı üzerinden yürüttükleri protestolar samimiyetsiz.
İkinci grupsa daha iyi niyetli. Gerçekten Beşiktaşlı, basketbolsever, basketbolu iyi takip eden ve takımlarının çok daha iyi seviyelerde olmasını arzu eden bir kitle. Onlar iyi niyetli ama gerçekçi değiller. Birinci grup samimi değil, ikinci grupsa gerçekçi değil.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nin şu an önceliği Vodafone Arena’yı bitirmektir. Bütçeler buna göre şekillenmektedir. Biz bu durumu bilerek bu göreve gelmiş bir ekibiz. Beşiktaş sponsorluklardan aldığı desteklere rağmen büyük yıldız transferleri yapabilecek bir durumda değil. Bu bir geçiş dönemi ve bu dönemde denk bütçelerle, borçlanmadan, geleceği ipotek altına sokmadan büyük takımlara kök söktürebilecek bir yapı içinde olmalıyız.
Kadın basketbol takımımızın toplam bütçesi ezeli rakiplerimizin tek bir oyuncusunun ücreti kadar. Yine de Fenerbahçe kadın basketbol takımını yendik, Banvit’i Bandırma’da dört sene sonra yendik.
Bizim bütçemiz ligde 10. sırada ama biz 10. sırada değiliz. İyi niyetli protestoları da anlıyorum ancak onların arzu ettikleri seviyeler için de biraz zaman gerekiyor.
Her taraftarın takımından, koçundan, oynanan oyundan memnun olmama ve protesto etme hakkı vardır. Biz mümkünse çok rica ederek bu protesto hakkının maçın hava atışından son düdüğüne kadar kullanılmamasını rica ediyoruz. Hepimiz aynı gemideyiz. 40 dakika boyunca beraber olalım, bizi desteklesinler, maç bittiğinde yine protesto etsinler.
Kendi sahamızda oynadığımız maçta seyirci avantajı dezavantaja döndü ve bu oyuncuların direncini düşürdü. Şu anda bizim için deplasmanda oynamak daha iyi hale geldi çünkü deplasmanda oynanan maçlarda çatlak sesler duymuyoruz. İzmir’deki Karşıyaka maçında maç kaybedilmiş olsa da takım iyi mücadele etti, orada takım Gaziantep karşısında olduğundan daha dirençliydi. Antep maçında kolayca çözülüverdik çünkü tribün arkamızda durmadı.
Bu hafta Çarşamba ve Perşembe akşamları erkek ve kadın takımlarımız sezonun şimdiye kadarki en önemli maçlarına çıkıyor. Eurocup’ta tamam ya da devam maçları oynanacak. Erkek takımı Paris Levallois takımını bir sayıyla bile yenerse son 16 takım arasına kalacak ve Polonya takımı Turow ile eşleşecek, yani yolumuz da açık görünüyor. Eşleşeceğimiz takım çok güçlü bir ekip değil. Büyük bir desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Akatlar’ın dolu olması ve atmosferin bize pozitif enerji vermesi şart.
Geçen seneden bu yıla kombine bilet fiyatlarını artırmadık, enflasyon yokmuş gibi davrandık. Üstelik aynı kombineyle erkek ve kadın basketbol maçlarıyla beraber erkek ve kadın voleybol maçları da izlenebiliyor. Neredeyse maçları bedavaya getirdik yine de Akatlar tıklım tıklım dolmuyor. Maçların saatleri ve günleri konusunda bizim yapabileceğimiz fazla bir şey olmuyor. 3200 koltuğumuzun dolabileceğine inancımız var.
Ahmet Kandemir’in istifa etmiş olduğu iddiaları asılsızdır. Kandemir kendisi her zaman tribünden geldiğini, Beşiktaşlılığını vurgulayacak şekilde davranmıştır. Kendisi, “Gerek olduğu zaman istifa mektubum cebimdedir, herhangi bir sürtüşmeye neden olmadan odamı boşaltırım, takımın benim yüzümden zarar görmesine izin vermem” şeklinde ifadeleri de sıkça kullanmıştır. Şu ana kadar bir istifa durumu meydana gelmedi. Bunun yanında Ahmet Kandemir’in yapısı, duruşu, Beşiktaşlılığı, böyle bir şey olsa bile kulübü zorlamaktan yana olmaz.
Ahmet Kandemir’in morali de çok iyi değil, bizim de moralimiz çok iyi değil. Kaybettikçe hepimiz bozuluyoruz. Biz bir ekibiz, Ahmet Kandemir ekibin en çok göz ününde bireyi olarak tüm şimşekleri üzerine çekse de ortada bir başarısızlık varsa bu sadece Kandemir’in kabahati değildir. Şu ana dek ortaya çıkan tablo başarısızlıksa, ki ben bu görüşte değilim, bu konuda ben de sorumluyum, Haluk Yıldırım da sorumlu, yardımcı antrenörlerimiz de oyuncularımız da sorumlu. Kaybedersek hep beraber kaybediyoruz, Ahmet Kandemir kaybetmiyor. Faturayı sadece ona kesmek büyük haksızlıktır.
Integral Forex’in sezon sonu bitecek sözleşmesini uzatmak kendi insiyatiflerinde ve bize Mayıs ayı içinde durumu bildirecekler. Devam etmezlerse mutlaka başka alternatifler gündeme gelecektir.
Ligde bazı takımlar zaman zaman sıkıntılar yaşarlar, bazı oyuncular antrenmanlara, maçlara çıkmazlar, bazı oyuncuların temsilcileri kulüplere ihtar mektupları çekerler. Beşiktaş’la ilgili bu sezon bugüne dek sadece bir tek buna benzer asılsız bir haber Tofaş maçından evvel çıktı, nitekim oyuncular maça çıktıla ve haberin asılsız olduğunu aynı gün belli oldu.
Maddi sıkıntılar olabilir, bizim de kulübün içinden geçtiği döneme destek olmak için yaptığımız fedakarlıklar tabi ki var, ama biz bunu asla konu etmeyiz. Bizim takımımızın en büyük özelliği budur. Biz öncelikle karaktet transfer etmeye çalıştık. Biz bu ekiple buralara kadar geldik ve ben bu ekiple savaşa da giderim. Ödeme sıkıntısı olmuştur, geri kalınmıştır, maddi sözler tutulamamıştır, bunları biz de yaşadık ama kimse nasıl yaşandığını bilmedi. Kol kırıldı yen içinde kaldı. Bunları ilk defa burada söylüyorum. Fedakarlıklar hep yapıldı, yapılacaktır da. Bunlar hiçbir yerde haber olarak çıkmadı ve çıkmaz, hiçbir antrenmanımız, maçımız aksamadı. Sıkıntılar olur, aşılır, yaşanan sıkıntılar mazeret ya da mesele olmaz.
Hedefimiz bu sezonun bir öncekinden daha iyi olmasıdır.
Ryan Broekhoff’ta okyanusu geçtik. Kısa bir süre içinde anlaşma haberini duyururuz.
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?