kesinlikle gs maçında yediği darbeden sonra oyundan alınması gereken kalecimiz. olası bir kafaya darbe sonucu oluşan travma veya beyin kanaması saatler sonra bile farkedilmeden etksini gösterebilir ve ameliyatı cok zorlu ve hassastır. hiç bir şekilde saha içinde olduğu gibi parmağıma bak veya iyiymisin oynayabilirmisin veya 1 den 10 a kadar say diye beyin travması olup olmadığı anlaşılamaz. kesinlikle tomogrofi gerektirir.
gs maçında bu hataya düşen doktora nasıl uzman deniliyor akıl sıra erdiremiyorum. hadi sıçayım doktorluğuna geçtim onu, cenk orda nerdeyim ben noluyor şeklinde şuursuzca cevap verince de mi paniklemedin be arkadaş. herifin tedavi yöntemi iyimisin devam edebilirmisin şeklinde oldu. ulan o haldeki bi adama burak yılmaz dürüst mü desen yine heeee der. şansa çok ucuz atlattı cenk. peki olası bir korner veya bu tarz bir pozisyonda yine bir darbe alsaydı ne yapacaktın. zaten ne bekliyoruz ki böyle uzmandan, takım sağlık ocağına dönmüş sakatlık süreleri vaad edilenden tarihleri aşmış.. hepsinin işine son ver koy süreyyayı oraya valla baba şefkati daha çok işe yarar bu dallamalardan.
aynı zamanda waffle ı da dökmeden yiyen insandır.
ishalken squat yapan insandır.
büyük kitleleri sömürgeleştirmek için kullanılan bir manipülasyon yöntemidir. sorgulamanı sıfırlar ve sahip olduğunla yetinmeni sağlar. ne büyük bir tezattır ki büyük dindarlarımız hiç bir zaman sahip oldukları ile yetinememişlerdir.
oynadığı takımın taraftarı tarafından gözden çıkarılmış futbolcudur. herkese peygamber sabrı gösteren taraftar nedense ferdiye sırtını dönmüştür.
peki ferdi bunu hak edicek ne yaptı?
geldiği zamandan itibaren 1. kasımpaşa muharebesinden 3 maç önceye kadar takır takır top oynayan, bir sürü "manuel fernandes skills" videolarını izlememizi sağlayan, saha içerisinde örnek bir duruş sergileyen (evet çünkü şaklabanlık yapıp sırıtıcağına işini yapıyordu) bir oyuncuydu. adamın tek kusuru karı kıza alkole düşkündü. ulen hangi yakın tarih efsane beşiktaş topçusu değildi ki.. ayrıca bu kardeşimiz alışkanlıklarına rağmen profesyonelce işini yapıp performansından da ödün vermemişti. taa ki zaman sözleşme yenilemeye gelene kadar. işte film burda kopmuştur.
şimdi olaya topçu gözünden bakalım.. 2009'dan beri şampiyon olamayan, 2 senedir avrupaya gidemeyen, kadrosunun çoğu düşme hattı anadolu takımı niteliğinde ki oyuncularıyla dolu bir kulüpte; şampiyonlar ligi çeyrek final takımı seviyesinde top oynayan bir oyuncuysan, bazı şeyler de talep etmek hakkındır. fakat sevgili yönetimimizin dar görüşü yüzünden bir türlü gerçekleşemedi. evet dar görüş çünkü iyi oynayan bir fernandes kıvamında bir oyuncu bulmak oldukça zor, hadi buldun diyelim nereye alıyorsun.. adam karta kaçmış drogba değil ki, 28 yaşında ve daha önünde en az 6 senesi var. bunlar olmayınca bu kadar aşırı sevgi gören ferdi kardeşimiz leyn hani reistim ben, hani seviyordunuz beni diye düşünüp kafamda deli sorular şeklinde gezmeye başlamıştır.
neyse gel gelelim performans düşüşüne.. bu olaylar neticesinde performans düşüklüğü yaşamış, pas isabet oranı azalmış ve top kayıpları artmıştır. fakat hiç bir şekilde ruhsuz oynamamış yine de elinden geleni yapmaya çalışmıştır (inanmayan koşu mesafelerine bakabilir). kaç sezondur kafa toplarında eğilen almeida'ya gösterilen sabır bu adama niye gösterilememiştir peki.. kötü oynuyorsa çekersin yedeğe oğuzhanın var oynar ama adamı itin götüne sokup, beşiktaştan dışlayamazsın. fernandesin yeteneği ve kapasitesi tartışılamaz bir konudur. herkesin kötü zamanları olur herkes farklı şekilde bu durumdan çıkmaya çalışır. bundan 4-5 ay öncesine kadar vazgeçemediğimiz fernandes ihtiyacı olan desteği alamadığı ve gerçekte hak ettiği değer verilmediği için, hiç aklında yokken belki de ayrılma kararı almıştır. ve taraftar da bunun üstüne sikime kadar demiştir. gidicekse gider ama bu şekilde değil.
iyi gününde alkışlamayı övmeyi herkes yapar.eğer sen taraftarsan bu kötü zamanında ona destek olucaksın. beşiktaşlılık budur.
peki ferdi bunu hak edicek ne yaptı?
geldiği zamandan itibaren 1. kasımpaşa muharebesinden 3 maç önceye kadar takır takır top oynayan, bir sürü "manuel fernandes skills" videolarını izlememizi sağlayan, saha içerisinde örnek bir duruş sergileyen (evet çünkü şaklabanlık yapıp sırıtıcağına işini yapıyordu) bir oyuncuydu. adamın tek kusuru karı kıza alkole düşkündü. ulen hangi yakın tarih efsane beşiktaş topçusu değildi ki.. ayrıca bu kardeşimiz alışkanlıklarına rağmen profesyonelce işini yapıp performansından da ödün vermemişti. taa ki zaman sözleşme yenilemeye gelene kadar. işte film burda kopmuştur.
şimdi olaya topçu gözünden bakalım.. 2009'dan beri şampiyon olamayan, 2 senedir avrupaya gidemeyen, kadrosunun çoğu düşme hattı anadolu takımı niteliğinde ki oyuncularıyla dolu bir kulüpte; şampiyonlar ligi çeyrek final takımı seviyesinde top oynayan bir oyuncuysan, bazı şeyler de talep etmek hakkındır. fakat sevgili yönetimimizin dar görüşü yüzünden bir türlü gerçekleşemedi. evet dar görüş çünkü iyi oynayan bir fernandes kıvamında bir oyuncu bulmak oldukça zor, hadi buldun diyelim nereye alıyorsun.. adam karta kaçmış drogba değil ki, 28 yaşında ve daha önünde en az 6 senesi var. bunlar olmayınca bu kadar aşırı sevgi gören ferdi kardeşimiz leyn hani reistim ben, hani seviyordunuz beni diye düşünüp kafamda deli sorular şeklinde gezmeye başlamıştır.
neyse gel gelelim performans düşüşüne.. bu olaylar neticesinde performans düşüklüğü yaşamış, pas isabet oranı azalmış ve top kayıpları artmıştır. fakat hiç bir şekilde ruhsuz oynamamış yine de elinden geleni yapmaya çalışmıştır (inanmayan koşu mesafelerine bakabilir). kaç sezondur kafa toplarında eğilen almeida'ya gösterilen sabır bu adama niye gösterilememiştir peki.. kötü oynuyorsa çekersin yedeğe oğuzhanın var oynar ama adamı itin götüne sokup, beşiktaştan dışlayamazsın. fernandesin yeteneği ve kapasitesi tartışılamaz bir konudur. herkesin kötü zamanları olur herkes farklı şekilde bu durumdan çıkmaya çalışır. bundan 4-5 ay öncesine kadar vazgeçemediğimiz fernandes ihtiyacı olan desteği alamadığı ve gerçekte hak ettiği değer verilmediği için, hiç aklında yokken belki de ayrılma kararı almıştır. ve taraftar da bunun üstüne sikime kadar demiştir. gidicekse gider ama bu şekilde değil.
iyi gününde alkışlamayı övmeyi herkes yapar.eğer sen taraftarsan bu kötü zamanında ona destek olucaksın. beşiktaşlılık budur.
eboue ve melo familyasındandır. bu tip canlılar hak hukuk yemekle beslenir ve antipatik hareketleriyle doğada kendilerine bir yer edinirler.
insanı agresif yapan bir kafası vardır. endoskopi sonrası doktora sallıyıp çıkışta alaksızca taksiciye saldırmışım. öyle diyolaaa..
taşyapı ona bile el attı sağolsun
sınav kağıdı
2010 yılının aralık ayında celal bayar üniversitesi'ni ziyarete gelen bülent arınç'ı protesto eden öğrencilere hitaben, üniversite rektörü mehmet pakdemirli'nin kurduğu cümle.
olsun biz üstümüze vazife bildik.
olsun biz üstümüze vazife bildik.
sadece beşiktaş için değil hayatın her yerinde kullanılması gereken bilgece bir sözdür
anti tez olarak ilhan mansız gösterilebilir.
iyi bir işletme yönetimi olabilir. işletmenin ekonomik düzlüğe çıkması için kağıt üstünde yapılması gerekeni bilir riske girmez büyük oynamaz. fakat şunu unutur burası beşiktaş, holding değil..
Beşiktaş'ı başlı başına değiştirecek bir proje. eğer atmosfer tiyatroya dönecekse o kadar da değişmesi taraftarı değilim. ana iskelet taraftar grubunun kapalı üstte yerini alması gerekir. fikret ormanın taraftar grubumuzu kale arkasına alıcaz demistir. unutulmamalı ki besiktas'i besiktas yapan ögelerden biri de kapalıdır. amatör ruh her zaman avantajdır, büyük maçlar kazandırır.
son günlerde kendini Atatürkçü ilan etmiş şahıs. fenevbahçe taraftarını anlarım saraçoğlu stadında sıcak su akmasa hakkımız yeniyor diye sokağa çıkmaya meyilli bir taraftar grubu zaten fakat beşiktaş taraftarının onu nasıl desteklediğini anlamış değilim. kardeşim bu adam mafya babası silah tüccarı, natonun mütaahiti, asker kaçağı, fenevbahçe cumhuriyetini savunan ve 2003/04 sezonu şampiyonluğumuzu çalan adam değil mi.. bunları yapan bir şahıs nasıl cumhuriyetçi ve atatürkçü olarak sayılıyor bunu anlamıyorum. İnsanlar fark edemiyor mu bu kontrol delisinin bu tarz söylemlerini trübüne oynamak için ve arkasına destekçi almak için yaptığını. şike yapmışsa yapmıştır yapmamışsa yapmamıştır.. olayın şike davası olmadığının hepimiz farkındayız olay aziz ve hükümet arasında eyvallah.. fenevbahceyi kendi kişisel problemleri yüzünden kaç sene geriye götürdü.. kontrol manyaklığı ve hırsın yüzünden alexi gönderdin. hala daha milleti kendi davası uğruna arkanda sürüklüyor. bu sarı lacivert koyunlarda peşinden geliyor onlara müstahak zaten de bizimkileri anlayamıyorum..
matematikte linear denklem görmemiş bir takımdır
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?