yavuz çetin

gagam koptu sira pencelerimde
altın çocuktur. hiç görmemişsinizdir, hiç canlı dinleyememişsinizdir ama bir şekilde karşılaşırsınız onunla hayatınızda. bir arkadaş, bir dost, bir radyo programı, bir konser... bir şekilde kulağınıza adı çalınır. ve araştırırsınız "kim bu adam?" diyerek. önce son derece ilginç olan hayatını okursunuz bir yerden sonra bir şarkısını dinlersiniz ve der ki o şarkısında "bir gün gelir herkes kendi yoluna gider, her şey nasıl başladıysa öyle biter." siz çoktan bu altın çocuğa vurulmuşsunuzdur, onu bir abi, bir dost, bir kardeş, özlenen bir sevgili, belki bir baba gibi sevmişsinizdir. belki de o sizin aslında olmak istediğiniz adamdır. ve o hazin ölüm hikayesini okursunuz altın çocuk "belki de terslik bende, yapamadım bu düzende, kaçacak delik arar oldum, sürüngenler şehrinde." derken. sonra gözlerinizden bir iki damla yaş süzülür elmacık kemiklerinize doğru, burnunuzu çekersiniz ardından. elinizde biranız, sigaranızdan bir nefes çekersiniz ve altın çocuk der ki "herkesin tuttuğu kendine."
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol