türkiyenin en genç bankeri. hayatını okuyunca "vay anasını arkadaş" dedirtiyor. adam 18 yaşında kara borsacılık falan derken ticaret işinde pir oluyor. sonrasında paraya sıkılıyor bir gün bir türlü bulamıyor. gazetede bir ilan görüyor; "borç para verilir, paranız değerlendirilir" hemen adrese gidiyor. gittiği yer banker aslında ama haberi yok. sekretere borç para almaya geldiğini söylüyor, sekreter banker hanım müsait değil diyerek onu bir kenarda bekletiyor sonra para yatırmak için birisi geliyor direk içeri alınıyor. adam yalçın doğan'ın gözü önünde bir ton parayı bırakıp gidiyor.
işte o an yalçın doğan'ın kafasında ampul yanıyor. hemen gidiyor elinde ki tüm malları satıyor bir ofis kiralıyor güzel kanepe masa kartvizit falan ayarlıyor ve işe koyuluyor. adam aslında hiç bir iş yapmıyor hatta girdiği işlerden bazılarında batıyor. ankara da sabun fabrikası izmir de pavyon açmak gibi. en önemli yanı karizması ve karşısındakine güven veren davranışları. çok zeki. kazandığı parayla türkiye'nin önemli artistleriyle yatıyor. ama herkesin de faizini ödüyor.
ticarete meyilli arkadaşlar hayatını bir kere olsun okumalı. emin çölaşan'ın yalçın nereye koşuyor adlı kitabında mevcut hepsi. tabi ki yeni basım bulabilirseniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?