unutulmayan çocukluk anıları

saniyede yirmidört kare
bazıları yaşandığı anda dehşet verici olsalar bile, yıllar geçince büyük çıkarımlar yapabileceğiniz sahnelerle doludur.

bir gün kalbim beşiktaşa zikreder 6-7 yaşlarındayken 2 abisi [ybkz]swh[/ybkz] ile yolda yürümektedir. kenarında demirler bulunmayan ve yüksekliği 2 metrelik bir yerden geçerken, kalbim beşiktaşa zikreder duvarın kenarından kenarından yürümektedir ve olaylar gelişir.

1. abi: şşş kızım gel bu tarafa düşeceksin.
kbz: yok yea düşmem, yürüyom ki ağğbiii bak kollarıma [ybkz]swh[/ybkz]
2. abi: bak ayağın takılacak gelsene!!!
kbz: yok düşm-... küüüüt!!!

elbette o duvardan kafa üstü yere çakılmıştır. o öyle efsanevi bir küüüt sesiymiş ki, apartmanın üçüncü katındakiler duymuş pencereye çıkmıştır. sonrasını kesik kesik hatırlıyorum. bayılmışım. yoldan geçen birisi beni almış kucağına koşuyoruz ama nereye bilmiyorum. o yoldan geçen birisinin kucağında, omzunun üzerinden arkamızdan koşarak gelen ve salya sümük ağlayan iki abimi gördüm. sadece o omuz üstünden gördüğüm o kareyi hatırlıyorum, bir de düşmeden önceki diyalogları. işte bu unutmadığım iki kare, özellikle iki abimin ağlaya ağlaya peşimizden koşması ne zaman aklıma gelse içimi titretir. bana 'kardeş olmak' nedir derseniz, ben o kareyi anlatırım.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol