ünal aysal

la vittoria sara nostra
normalde bazı kişiler haricinde doğrudan yorum yapan birisi değilim. kişiliklerine, karakterlerine asla söz etmem insanların. hele hele tanımıyorsam gerçekten sessiz kalmak en doğrusudur benim için. ancak; ülkemizde ismi futbolun ve kulüplerin önüne geçmiş bir kaç isim var ki bunların başında hakkı yeten, süleyman seba gelir her daim benim için. gerek kişilikleri, ahlaki davranışları ve saygınlıklarıyla tam bir beyefendi nasıl olunur, adam gibi adam sözü kime denir bu kişiler göstermişler ve de örnek olmuşlardır bizlere.

her ne kadar biz özgü bir şey olmasını istesem de farklı camiaların içinde de bu adam gibi adamlardan vardır mutlaka. mesela galatasaray camiası içerisinde özhan canaydın; ismi kulübün önüne geçecek kişilerden biridir. tam bir beyefendidir. adam gibi adamdır ve ben kendisinin isminin baba hakkı ve süleyman seba ile aynı cümle içerisinde geçmesinden rahatsızlık duymam. allah kendisine rahmet eylesin.

her neyse sözü fazla uzatmadan konumuza dönecek olursak; bir kulübün tarihinde yaşayabileceği en utanç verici genel kurul toplantılarından birinin ardından yapılan bir seçimle galatasaray'a başkan olmuş kişidir. çok değil, kendisinden sadece bir kaç dönem önce başkanlık yapan rahmetli özhan canaydın beyefendiyle tanışmış, ondan kendine bir şeyler katma fırsatını yakalamış[ybkz]swh[/ybkz]tır.

doğruları ve yanlışlarıyla galatasaray'a başkanlık eden adnan polat'ın ardından galatasaray'ın başkanlık koltuğuna oturmuş kişidir kendisi.

umarım özhan canaydın'ın çizgisinden gidebilecek karakterde biri çıkar.


not: sakın burda galatasaray camiasına bir sempati duyduğum falan düşünülmesin. gördüklerimi, düşündüklerimi açıkça yazarım. hak edene de hakkını veririm.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol