şahsen üniversiteyi kazanana dek her zaman yaptığımdır. saçmalık olarak gördüm de diyemem. ilk insanlardan beri erkek kadını koruyan bir rol üstlenmiş. yaratılışları gereği kadınlar da korunmaya muhtaçlar. dünya savaşları sonrası kadın nüfusun iş hayatına atılmasıyla kadınlar evrilerek klasik ev kadınından kendi ayakları üstünde duran çağımızın kadını moduna girdiğinden beri hiçbir erkekten yardım beklememekte, her işini kendi yapmaktadır. sonuçta ekonomik özgürlük insana başına buyruk hareket etme özgürlüğü tanıyor. ancak bu model kadınlar daha çok metropol diye tabir ettiğimiz istanbul, ankara gibi büyük şehirlerde görülebiliyor.
adana'da büyümüş birisi olarak otobüste kendimden biraz bile büyük olsa kadın erkek demeden herkese yer verdim. büyüklere saygı, küçüklere sevgi büyüklerimden gördüğüm en büyük düstur idi. hatta kızlar otobüste ford mord olaylarına maruz kalıyor diye yaşıtım falan demeden yer verirdim. onları fiziki olarak daha zayıf gördüm her daim. belki de büyüdüğüm toplumdan öğrendiğim şekilde erkek olmanın daha avantajlı olduğunu düşünüyordum. bu sebeple onları aşağıda görerek merhametli davranarak yer veriyordum. neyse sebep önemli değil; sonuç olarak güzel, çirkin, yaşlı genç farketmez ben otururken bir kadın ayakta duruyorsa oturduğum yerde rahat edemiyordum. bazılarınıza garip gelecek ama bu cidden böyleydi.
üniversite için istanbul'a gelmemle hayatımda, hayata bakışımda bir takım değişikler yaşadım. [ybkz]swh[/ybkz] sonuçta havası suyu kültürü farklı bir şehre gelmiştim. ilk zamanlar "bu insanlar otobüslere neden koşarak biniyor lan?" diye düşünürken ve bunu garipserken zamanla o büyük şehrin hızında kendimi de o şekilde bir yere yetişirken buldum. ikamet ettiğim evler, okulumun bulunduğu şehir olan avcılar'dan en az 1 saatlik yol mesafesinde bulunan yerlerde oldu. son iki senemi üsküdar-avcılar arasında metrobüslerde geçirdim. neyse istanbula ilk geldiğim haftalara dönelim; ilk zamanlar anadolu'nun kara yağız delikanlısı mode on şekilde örfüme adetime göre otobüslerde herkese yer verdim. tabi istanbul trafiğini, iett'lerin durumunu biliyorsunuz, o yollarda mahvoluyordum. yine bir gün nereden geldiğimi hatırlamıyorum ama yorucu bir yolculuk sonrası eve dönüş yolunda felaket istanbul trafiğine yakalandım. bu trafik çilesi esnasında ben tabi ki her zaman olduğu gibi yerimi yaşlı, çocuklu,kadın, evli dul yetim birisine vermiş olmalıyım ki ayakta bekliyorum. ayaklarım koptu kopacak ama. yer verdiğim kişi 2 durak geçmeden indi, yerine ben değil bir başkası oturdu tabi ki. dışarıya baktım daha 1 saatlik yolum var en azından. içimden 2 duraklık mesafe için yerimi vermeme neden oldu diye inen adama/kadına sövdüm. o zaman anladım ki her zaman herkese kibarlık, efendilik yapmayacaksın ya da daha doğru deyişle yerine göre davranacaksın oğlum genckartal301. velhasılı kelam o uzun süren okul yolları, bitmeyen trafik çilesi, sonrasında açılan metrobüsle rahatlayan trafiğin ama bu sefer de yer kapma itiş kakışı beni sadece yaşlı kadın erkek ve bebekli kadınlara yer vermeye alıştırdı. ilk zamanlar ben otururken yanımda ayakta duran ve ayakta durabilecek kadar genç bir bayan olunca bildiğin canım sıkılıyor, ama bir yandan da o yol çilesini bildiğim için oturuyordum. ayakta duran kadın ve yaşlıların ayakta durmaktan yorulup yorulmayacağını tahmin ederek yer verip ya da vermiyordum. [ybkz]swh[/ybkz] sonradan sonraya baktım ki otobüs müdavimleri kendi sistemlerini kurmuşlar, olayı çözmüşler, herkes bir şekilde oturacak yer buluyor ve yolculuğunu devam ettiriyor. bu garip hesaplar benim gittikçe başkalaştığımı düşündürttü tabi ki. ancak çok şükür üniversite öncesinde olduğu gibi üniversite hayatında da bozulan bir çok gencin aksine alkol sigara olayına bulaşmadım hiç. fikirlerim ve vizyonum genişledi.
istanbul'da dolmuşta genç bir kıza yer verseniz gerçekten geri zekalı yada abaza durumuna düşersiniz ancak benim büyüdüğüm yerlerde siz gereğini yapmış birisi olarak görülürsünüz. ve bu efendiliğin gereğidir bu topraklarda.
sonuç olarak bunları kısaca hayır geri zekalılık değil diye kısaca anlatabilirdim ama gerçek şu ki yanında ki üşüyen kıza ceketini vermeyip soğuktan ben donacağıma o donsun diyen ve ceketini verenleri abaza, sapık olarak gören bencil insanlara bunu anlatmak zor olacaktı. bu sebeple konuyu uzatarak zamanınızın anasını ağlattım, affediniz.
edit: bencil ifadesini kullanıp alınmasına neden olduğum yazar arkadaşlar varsa kusuruma bakmasınlar, bu seferlik idare etsinler beni lütfen.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?