1990'ların başından itibaren dünya basketboluna damgasını vurmaya başlamış; (vurgula: the waiter) lakaplı (vurgula: hırvat) kökenli (vurgula: power forward). 1980'lerin yugoslavyasının basketbolcu fabrikası olan (vurgula: jugoplastica)'da (diğer ismi ile (vurgula: pop 84)) yetişen (vurgula: kukoc), burada oynadığı 6 sezon içinde (1985-1991), ikisi efsane koç bozidar maljkovic yönetiminde olmak üzere üst üste üç kez (1989, 1990, 1991) (vurgula: avrupa şampiyonluğu) sevincini yaşamıştır. içinde olduğu kadro da alevli meyva tabağı gibidir laf aramızda: dino radja, zan tabak, velimir perasovic, zoran savic. bir de henüz o zamanlar bu takımın gencecik bir yedeği olup da 3-5 yıl sonra adını duyurmaya başlayacak olan tanıdık bir sima: (bkz: petar naumoski)
1990 yılında ikinci turda chicago bulls tarafından seçilmesine rağmen (vurgula: nba)'e gitmez. nedenini ise kendisini takip eden hemen herkesin bildiği şu cümle ile açıklar: "ben basketbol oynamayı seviyorum, seyretmeyi değil. seyredeceğim oyuncu michael jordan olsa bile."
1991 yılında önemli bir bedelle o dönem (vurgula: italya)'nın söz sahibi takımlarından (vurgula: benetton treviso)'ya transfer olarak sılaya veda eder. burada lig şampiyonluğu ve (vurgula: italya) kupası şampiyonluğu görmesinin yanı sıra üç kez de yılın oyuncusu seçilir. bana bir (vurgula: biskrem) verirseniz bu adamın 2.11 boyu ile (vurgula: benetton)'da oyun kurucu pozisyonunda da oynadığını söyleyebilirim. herhalde basketbolda (vurgula: match up/eşleşme) problemi kavramının mucidi bu adam olsa gerek. 1993 yılında (vurgula: bulls) tarafından çağrıldığında, (vurgula: jordan) da basketbolu bırakma kararı almıştır. takımın ikinci önemli oyuncusu olan scottie pippen kendisinden pek hazzetmez. hatta (vurgula: kukoc)'a olan alerjisi yüzünden koç phil jackson'la bile araları açılır. (vurgula: kukoc) açısından işin hazin yanı yaratılan bu anlamsız kargaşa içinde (vurgula: bulls) seyircisinin de açıkça (vurgula: pippen)'ın tarafını tutmasıdır. her şeye rağmen bu beyaz gölge, sessiz sedasız elinden gelen en iyi şekilde işini yapmaya gayret etmektedir. tek sıkıntısı savunma yapmayı çok sevmemesidir. hatta amerikalıların, (vurgula: kukoc) gibi avrupa'dan gelen pek çok önemli oyuncunun savunma zaafiyetlerine dikkat çekmek için kullandıkları bir kalıp vardır: "(vurgula: bir sandalyeyi bile savunamaz)".
telefon geldi de kusura bakmayın. hah nerede kaldık. işte bu (vurgula: pippen) hizibinin "bu avrupalılar olmasa ne güzel idare ederdik nba doğu konferansını" temalı çıkışlarıyla geçen iki sezondan sonra 1995 yılında (vurgula: jordan)'ın "yettim gari" diyerek yeniden basketbola dönmesiyle sorunların üstü örtülür. bir de kadroya dönemin en uysal, en mantıklı, böyle etliye sütlüye karışmayan, sansasyondan uzak duran en aklı selim oyuncusu ribaund canavarı dennis rodman da dahil olunca o bildiğimiz 90'ların ortasındaki yenilmez armada meydana getirilir. (vurgula: kukoc) da artık bu yapılanmanın en iyi altıncı adamıdır. sonra gelsin şampiyonluklar, takılsın yüzükler falan feşmekan...
90'ların sonunda kesin bir çöküş dönemine giren (vurgula: bulls)'ta (ortada artık ne (vurgula: jordan) vardır ne de (vurgula: pippen)) takımın elle tutulur tek oyuncusudur. tek başına (vurgula: bulls)'u ayakta tutmaya çalışır. ancak daha fazla dayanamaz. 2000-2001 sezonunu philadelphia 76'ers 'ta, 2001 -2002 sezonunu ise atlanta hawks'ta geçirir. son olarak ağır diz sakatlıklarıyla boğuştuğu milwaukee bucks'ta 2006 yılında aktif basketbol yaşamını tamamlar.
şimdilerde kendisini golf sporuna adayan (vurgula: kukoc)'un bu alandaki en büyük rakibi camiamızın renkli siması kaya çilingiroğludur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?