tolga zengin

kerami pestenkerani
iki asır öncesine kadar kumpanyasıyla, gölge oyunuyla, jonglörüyle istanbul ahalisinin eğlence için uğrak yeri olan direklerarası'nın temaşasını bilhassa rakip taraftarlar için yeniden yaşatıyor tolga zengin. ekol bir yadigarı sırtlamanın ağır yükü içerisinde iki direk arasına geçince, çizgiye konmuş, beslenmek amacıyla çimleri kemiren bir tapir kadar güven veriyor. verdiği haklı güvenle rakiplerinin de içten saygısını kazanan vasat file bekçisi, hücuma kalkmış her takımın rakip kalede görmek isteyeceği türden bir oyuncu. ancak hafif bir dalgada bile alabora olabilecek müteaffin bir takaya kaptan olabilecek vasıftaki başarısız kaptan, gerek bir sonraki hamleyi görmede yaşadığı sezgisel yetersizlik, gerekse dokunduğu her topu içeri alan hereke halısı dokumacısı sekiz yaşındaki kız çocuğu hassasiyetindeki narin parmaklarıyla teknik direktörüne[ybkz]swh[/ybkz], "kaleci yok ki." dedirttiriyor. zamanlama konusunda yapılan olumsuz eleştirilere ise katılmamaktayım. çünkü bu eleştirileri yapanlar kova kaleci tolga'nın ünlü görgüsüz zampara dan bilzerian'a ağzının payını vermesindeki atikliğini unutuyorlar. kızgınlık ve kıskançlıkla harmanladığı bu patetik hareketi, yaygın anadolu kültürünün ne yaraktan örf, töre ve anane triosundan oluştuğunu görmemizi sağlıyor.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol