başlık başa kalmış. ama dursun şöyle. fikrimiz madem beyan ettik üslubunca.
zaman olgusundan yola çıkarak bakılması gereken kişisel sorun. diktatör müydü? diktatör mü? soruları aslında net yanıta ulaşmamızı sağlıyor. şöyle düşünelim olgunlaşmamış hatta sınırlarına dair en ufak bir belirti dahi olmayan bir ideolojinin üzerine inatla giden mustafa kemal savaştan gün yüzü görmemiş bir hayat yaşamış. savaşlar bitmiş iç çekişmeler ve türlü entrikalarla uğraşmış bir lider olarak zaman zaman bir insan olduğunu unutmazsak ciddi hatalar yapmış olmasını kabul edebiliriz. hiç yoktan bugünün şartlarına kadar ülkeyi, mustafa kemal kökenli fikirleri zorlamalarla dahi olsa kullanan devlet büyüklerimiz iyi kötü demokrasinin ne demek olduğunu az çok halka anlatmış ve yaşatmaya çalışmışlardır. şimdi bir fikir düşünün en nefret eden bile sike sike kullanıyor. bir de bugüne gelip baktığımızda tayyip erdoğan'ın direkt bir diktatör olduğunu söyleyemesekte bu yönde eğilimleri olduğunu çok net dile getirebiliriz. güç odaklı bir insan karakterinin sağlıklı düşünmesini beklemek zaten imkansızdır. evine sarhoş gelip her gün kızım ya orospu olursa diyerek kızını döven baba gibi bir karakter ortaya sermektedir.
uzatmayacağım bu ülkenin bugünlere gelmesine çok büyük emekleri olan mustafa kemal ve hataları, diğer tarafta bugün gözümüzün içine baka baka bizi döven devlet baba koltuğunun sahibi var. ikisi de diktatör değil ancak birisine görüşünüz ne olursa olsun bugün müdahale edebilir ya da dur diyebilirsiniz. onun dışında horoz mu yumurtadan yumurta mı tavuktan tavuk mu migrostan yenir, çıkar çok önemli değil.
ayrıca günümüzde yaşanılan olayların iç yüzünü anlamayan / anlayamayan ya da anlamak istemeyen bir kişinin sadece okul kitapları ve bir kaç "abi" fikriyle atatürk'ü eleştirmesi acı verici bir durum. vicdan yahu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?