cumhuriyet tarihinin en onurlu direnişidir, kim ne derse desin. bu direnişi karalamak için "başta iyi niyetliydi ama sonradan marjinal grupl..." kalıbına sarılanların sayısı, oldukça fazla. yalnız şöyle bir şey var ki, bu arkadaşların büyük çoğunluğu, o iyi niyetli başlangıçta da bu olayı desteklemiyordu. sonradan birisi bu argümanı attı ortaya (ki bunun da amacı, direnişi bölmekti), o arkadaşlar da hemen buna sarıldılar. unuttukları çok önemli bir şey var ama, kafalarına kazınana kadar hatırlatmak gerek: bu direniş, gezi parkı'nın park olarak kalması gerektiğini savunan insanların çadırlarının, bir şafak vakti polis tarafından (vurgula: yakılması) ile başladı. kuracağınız hiçbir "ama" cümlesi, bu olayı meşru kılamaz. evet, çok haklı gerekçelerle başladı. ama hiçbir zaman haksız duruma düşmedi çünkü bu haklı ve masum talebe karşı alınan cevaplar, şöyleydi:
- 1 yıllık stoğu 1 ayda tüketecek miktarda biber gazı
- su ve boyalı kimyasal sıkan ve insanların üzerine sürülen toma'lar
- cop
- "ne yaparsanız yapın. biz kararımızı verdik. oraya topçu kışlası yapacağız".
- "3-5 çapulcu, marjinal"
- sokak aralarında direnişçi döven eli sopalılar ve onları izleyen polis
- "yüzde elli'yi evinde zor tutuyorum"
- ethem sarısülük'ün, polis tarafından gerçek mermi ile öldürülmesi
- mehmet ayvalıtaş'ın, eylemcilerin üzerine kasıtlı olarak sürülen bir aracın altında kalarak ölmesi
- abdullah cömert'in, kafasına nişan alınarak atılan gaz bombası nedeniyle ölmesi
- ali ismail korkmaz'ın, sıkıştırıldığı bir sokakta, polis ve sivil kişiler tarafından dövülerek öldürülmesi
- polisin, öldürülenlerin cenazelerine de saldırması
- melih gökçek'in, ethem'in öldürüldüğü yere, polise teşekkür afişi astırması
- (bkz: polisimiz taksim'de destan yazdı)
ilk anda aklıma gelenler bunlar. hepsi zaten başlığın önceki entry'lerinde var ve bu saydıklarımın hepsi, taksim gezi parkı'ndaki projenin mahkeme kararıyla durdurulmasından önce olan şeyler. yani, çok masum gerekçelerle başlayan bu direniş, sürekli ve sistematik bir şekilde kışkırtıldı. direnişçiler terörize edilmek istendi ki, uygulanan şiddete bir kılıf bulunabilsin. hiçbir şekilde adım atılmadığı gibi, cinayetler işlendi. bunlar için bir taziye mesajı bile çok görüldü; keza yaralanan 7000 küsur kişi için verilmesi gereken geçmiş olsun mesajları. soruyorum; yüzde yüz haklı olduğunuz herhangi bir konuda isyan edip de karşılığında bu muameleyi görseniz, susar mıydınız? yoksa hakkınızı alana kadar mücadele mi ederdiniz? ekmek almak için evden çıkan 14 yaşındaki kardeşiniz, kafasından gaz kapsülüyle vurulsa ve 1 buçuk aydır komadan uyanmamış olsa, yine bu direnişi haksız bulur muydunuz? birilerinin ortaya attığı ezberlere tutunmak kolay, gerçeklerle yüzleşmek ise zor. "mücadele" sözcüğünden bile rahatsız olacak kadar ezbere batmış bir kesime sesleniyorum gerçi, büyük ihtimalle boşa konuşuyorum. ama unutulmasın ki, adalet bir gün herkese lazım olacak. sadece bakkala gittiği için komada olan kişi, siz de olabilirdiniz. berkin [ybkz]swh[/ybkz] gibi. ve bunun suçlusu, direnişçiler değil. onların haklı mücadelelerine, ölümüne bir nefretle saldıranlar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?