survivor

newcastle
kardeş payı ile birlikte bağımlısı olduğum tek tv programı.

ikisinin ortak noktasını buldum sonunda; beşiktaş... birinde ahmet dursun yarışıyor, diğerinin her bir köşesi buram buram beşiktaş kokuyor.

survivor'ın dünkü bölümünde yarışmayı kazanan yarışmacılar; ailelerinin, altına not yazıp gönderdiği fotoğraflara bakma hakkı kazandılar. yarışmanın başından beri, hatta genelde ilk kez ahmet dursun'u ağlarken gördüm. olm zaten yarışmayı ahmet dursun endeksli izliyorum. içim parçalandı resmen lan. yanına gidip "ahmet boşver lan, bak az kaldı. az daha sabret, koyverme kendini." diye teskin etme ihtiyacı hissettim, benim de gözlerim doldu.

bir-iki hafta önce de bir oyunda sucuk-ekmek kazandılar. ahmet'in sucuk ekmeği nasıl yiyeceğini arkadaşlarına bir anlatışı var... hani çocuklar lunaparka gitmeden evvel orada yapacaklarını anlatırlar ya, aynı öyle saf ve yalansız bir bekleyiş. ne bir abartı, ne bir ahlanıp vahlanma... sadece kendince bir yol düşünmüş, böylelikle daha çok yemiş gibi olmayı umuyordu. bak yemin ederim o esnada yemek yiyordum, boğazım düğümlendi, yemeğe devam edemedim. ahmet orada açken...

koca ülkede bu sahne dikkatini çekmiş tek kişi ben olamam ya. aynı hissiyatta olduğum bir insan bile olsa nasıl sevinirdim.

basitlikse basitlik, sığlıksa sığlık kardeşim. ben pascal'dan sonra ilk kez bu sene survivor izliyorum işte.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol