slaven bilic

isyan devrim beşiktaş
beşiktaşım'ın başında olmasının büyük bir mutluluk verdiği teknik adam.

dün akşam çanakkale'de şehir içi otobüslerin birinde yaşadığım bir olay beni o kadar mutlu etti ki buraya yazmalıyım diye düşündüm. tam ön koltuğumda karşılıklı koltuklarda oturan 3 kişi arasında geçen diyaloğa kulak misafiri oldum. 11-12 yaşlarında bir çocuk karşısındaki koltukta oturan yirmili yaşlarında gösteren abisine bir şeyler anlatıyordu. birden durdu ve "senin memleketin neresi?" diye sordu. karşısındaki anlamlandıramadı, ardından çocuk devam etti; "benimki hırvatistan." hırvatistan lafını duyunca gülümsedim ben. çünkü hırvatistan deyince aklıma gelen ilk isim slaven bilic şu sıralar. annesi döndü, "nasıl ya ne alaka oğlum?" dedi. çocuk büyük bir gururla ve yüksek bir sesle "slaven bilic var, beşiktaş'ın teknik direktörü. işte o hırvatistanlı ben de o'nunla aynı yerdenim. aynı memlekettenim ben onla!" dedi.

tanık olduğum bu diyalog beni inanılmaz derecede mutlu etti. çünkü biz çocukluğumuzda feyyaz, ali, amokachi, madida, pascal, ilhan... bu isimlerin yerine koyardık kendimizi. takımda böyle güzel insanlar olduğu zaman çocuk aklımızla kendimizi onunla özdeşleştirip gururlanırdık. böyle güzel adamlar çoğalmalı ki çocuklar gururla beşiktaşlı olduklarını söyleyebilsinler. çok şükür ki bu dönemlerde bu tarz adamların sayısı artıyor takımımızda, bilic de bu güzel adamlardan birisi elbette. bunun verdiği hazzın tarifi yok.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol