bir ömür boyu canı acıyacak olan kazara varlık.
şehit ailelerinin yaşadığı ile bununki bir değil. bu da benim düşüncem. hani düşüncelere saygılıydık, ona dayanarak anlatıyorum.
sen ben huzurlu yaşayalım, işimize gidelim, evimize gelelim, dışarı çıkıp tozu dumana katalım, gülüp eğlenelim, ağlayalım, bağıralım, susalım, aşkımızı yaşayalım, sevişelim, keyfimizden gram eksilmesin, biz nefes alalım diye unutulacağını, adının uzun süre anılmayacağını bile bile hayatından vazgeçmiş bir canın saçının teli ile bu bölücünün kafasına göre ve basiretsizce kendini yere bırakan[ybkz]swh[/ybkz] korkak gen taşıyıcısı asla bir tutulamaz.
askerin canına kast edenlerin sırtını sıvazlayan, demokratiklik diye bir kılıfın arkasında insanların yaşam hakkına tecavüz eden bu zihniyete baş sağlığı dilenmesi hümanistlik midir?
evlat acısı sadece onun, bir şehit ailesinin göz yaşını gördüğünde içini başka türlü yakan bir anıdır. bu acı aynı değil. kahramanla ödlek arasındaki fark barizdir. duygular ortak değil. tek bir nokta olabilir, o da şehide kurulan pusunun daha vahimini kaderin, tertemiz kendiliğinden, bu beyni yıkanmış zavallıya kurmasıdır.
intihar etmeyi düşünüp, ruhunu bedeninden ayırmayı bir çözüm sayanları insan yerine koyamam. bu şekilde bitişe gidenleri hiçbir zaman bir kayıp olarak görmedim. intihar, bence basitliğin ölüm halidir. o yüzden canı yansın, yiğit bir evlat yetiştirmeyi becerememiş olduğu için.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?