sevinmek için sevmedik

şutmesafesişutpozisyonu
Bu konu hakkında how i met your other adlı yazar çok güzel bir tespitte bulunmuş zaten ama bende bir kaç kelam etmek istedim. 1990 yılı ve sonrasında doğan , yani şu an 18-23 yaş arasında olan bir gurup , beşiktaşın başarılı yıllarına, ezici üstünlüğüne, diğer rakiplerinden nasıl önde olduğuna şahit olmadı, olamadı.
4. yıl şampiyonluğa giderken önünün nasıl kesildiğine , buna rağmen iki sene sonra rağmen daum ile gelen şampiyonluk ,arkasından rasim kara ile hakkedilen bir şampiyonluğun , çeşitli bizans oyunları ile elinden alındığına şahit olmadı. Bu arkadaşlar, kardeşler bazıları yarım yamalak 100. yıl şampiyonluğunu , en çok da mustafa denizli ile gelen çifte kupayı hatırlıyorlar.
En büyük sorun ise sanıyorlar ki beşiktaş, diğer rakiplerinden çok aşağıda bir kulüp ve camia, daha doğrusu iki büyük yaratılmak istenmesi , medayanın bunu pompalamasına sonucu çoğunluğu buna inandırılmış ve bu durumu kanıksamış durumdalar.
Bu yaş gurubunun dilinden düşürmediği sevinmek için sevmedik, biraz bu başarısızıkları kanıksama, mağlubiyeti önceden kabul etme durumu ile ortaya çıktı. Ne olursa olsun, sorgulamama , aman biz farklıyız eleştirmeyelim, oyuncularımıza sahip çıkalım anlayışını yanlış anlamaya başladılar.
Bu arkadaşlar sanıyor ki yapılan eleştiriler, zaman zaman futbolculara haddini bildirme (örnek yuhalama) çok ayıp, her şeyi berbat eden ve başarısızlığı getiren ana unsur bu.
Ne zaman fikirler ölür insan ölür, yani ne zaman biz seni sevmek için sevmedik ki, ne olursa olsun yanındayız mantığı yerleşir, hiç bir şeyi sorgulamayız bu zaman herkeste bir vurdumduymazlık, her şeyi kanıksama başlar ve o noktadan sonra geri dönüş yoktur başarısızlık artık tüm her yeri sarmıştır.
Kimse üzerinde başarılı olması baskısı hissetmez çünkü. Misal bir oyuncu geceleri gezer, karakollara düşer , armayı rezil eder. O taraftar ona sahip çıkar ise, bir hoca alınan her mağlubiyete kılıf bulduğunda taraftar örenk veriyorum beyaz mendil sallamaz iise, aman bizim hocamız ses çıkarmayalım demeye başlar ise o kulüp başarıyı yakalayamaz. Çünkü bir noktadan sonra iyi ile kötü karışmaya başlar, ve bu tüm takımı etkiler.
Ben kişi olarak bu görüşe tamamen karşıyım, biz beşiktaşı belki sevinmek için sevmedik, ama sevdiğimiz bir bireyin veya kulübün başarısızlığına şahit olup acı çekmek için de sevmedik.
Bizim ve bizden önce ki nesil biliyor ki bu kulüp ve camia , kim ne derse desin türkiye'nin en büyük camiadır ve hak ettiği yerde değildir. Umarım kısa sürede bu kötü günlerde sona erecektir.


bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol