Çocukluğumun kahramanı, beşiktaş'ımın efsane futbolcusu, efsane hoca adayı.
istanbulspor'a transferini de hatırlıyorum, 2000 yılında 2-0 önde olduğumuz maçta galatasaray forması ile oyuna girip maçı tek başına çevirişini de, fenerbahçe - trabzonspor formalı hallerini de.
kızsam da hep sevmeye devam ettim sergen hocam seni. alpay'lar, oktaylar rakip formayı giydiler, hiç umursamadım. sana kızdım ama sevmeye de devam ettim. yeteneğinden ziyade karakterinden sebep sevdim seni. beşiktaş'a özgü o isyankar doğru bildiğini söyleyen hallerinle sevdim.
sonra geri geldin, formaya, kulübe, serpil hamdi tüzün'e olan borcunu ödedin 100. yılımızın en kıymetli katkısını verdin, sen attın biz şampiyon olduk.
sonra sana fark ettiremediğimiz, seni de şaşırtan, sana olan sevgimizi tahayyül etmeni sağlayan bir imza töreni ile beşiktaş'ımızın teknik direktörü oldun. sen farkında olmasan da bu taraftar seni hep öyle sevdi. beşiktaş taraftarı için ne ifade ettiğini anladığın sezonla beraber "olmaz" denilen takımı şampiyonluk adayı yaptın. bütün bir camiayı birbirine bağladın. inanıyorum; teknik adamlık kariyerindeki ilk şampiyonluğu da yaşayacağız.
hoca sergen'e verecek tek tavsiyem yok. saygısızlık olur. futbolcu sergen'e söylemek istediklerim içinse artık geç.
sadece ne kadar sevildiğini bil hocam. bu taraftar her zaman senin yanında. bil.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?