büyük bir ikilem içerisinde olan hoca. bu hafta çok kritik bir trabzonspor deplasmanı var, ve bir karar vermek zorunda. bir tarafta taraftarın kaleci bile değil dediği ligin en az gol yiyen kalecilerinde , takım kaptanı tolga, diğer tarafta yeni transfer hepimizin büyük ümitler bağladığı boyko var. kaleye bu hafta boyko'yu koyup,sen bu takımın 1. kalecisin diyebilir. boyko iyi bir maç çıkarırsa müthiş olur, ancak tersi olursa da bir şey olmaz, günay bile yediği skandal golden dolayı eleştirilmedi, çünkü maalesef beşiktaş taraftarı da , türk halkı gibi iki yüzlü. tam tersi olurda tolga oynar ve iyi bir maç çıkartırsa, kaleye top gelmedi olur, aksi olur da hatalı goller yerse, ne şenol güneş kalır, ne tolga'nın ölmüş annesi ,bacısı.
buradan sana sesleniyorum şenol güneş, maça gidip skoru bile bilmeyen, sırf sahada kendi mastürbasyonunu yapan, takımı ateşlemek ,hakemi baskı altına almak yerine, quaresmaa diye anıran, bu taraftarın şampiyonluk ile falan alakası yok, bana kalırsa hiç risk alma koy kaleye boyko'yu sonuç ne olursa olsun fark etmeyecek. şampiyonluk giderse de mühim değil, artık kapı gibi bir kalecimiz var. önümüzde ki senelere bakarız, çünkü olmayan kalecimiz ile sonuç ortada, 18 gol yemişiz pehhh, bunu yaparken de önde oynayıp 41 gol atmışız. ama cümle aleme rezil rüsva olduk..
not: bu entry hiciv içerir. şenol güneş bu sözlükteki tüm yazarların toplamından 10 kat daha fazla kaleciden anlar, takım içi psikolojisini hepimizden kat be kat fazla bilir. bu nedenle beşiktaş taraftarı, hoca kimi oynatırsa oynatsın bu karara saygı duysun ve oynayan oyuncuya sahip çıksın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?