biraz daha geriye giderek kendisinin gelmesine fazlasıyla karşı olan biriydim. karşı olmaktan ziyade slaven bilic'in gidişinin erken olacağı fikrindeydim.
bu onun kötü teknik direktör olduğunu anlamına gelmiyor. daha çok slaven bilic'in vodafone arena'yı görmesini istediğimdendi.
fakat takımın başına geçtiği ilk gün bütün söylediklerimi yutarak kendisine her konuda destek olmak için elimden geleni yaptım.
olması gereken de buydu. çünkü beşiktaş'ın teknik direktörü oldu kendisi. lig başlamadan; tesislere fazlasıyla eğilmesi oldukça hoşuma gitti.
çünkü oldukça tesis konusunda sıkıntılarımız vardı. gelişime çok açık bir kadroyu da düşününce şenol güneş güven vermeye devam etti.
bir bir maçlara çıkınca takımın oturduğunu hissettim. bir çok oyuncumuz şöyle bir silkelendi. geçen sene neredeyse her maç oynayan ramon motta ve pedra franco bu ezon neredeyse şans bulamıyor ama ismail'in dönme ihtimalini de düşününce rahatlıyorum.
işin özü 2015-2016 sezonunda beşiktaş'ın teknik patronudur ve her şey hiç olmadığı kadar yolunda. umarım bu hızlı girişi şampiyonluk ile taçlandırıp uun yıllar beraber çalışırız.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?