seçim barajı

fani madida
kenan evren tarafından getirilen barajdır.

zamanında bu baraj 2 partili meclis düşüncesi ile getirilmiştir. bu da bir çeşit "istikrar" bahanesidir. tabi temsil adaleti bakımından son derece uygunsuz bir durum olsa da bizim ülkemizde "adalet" kavramı pek de siklenmiyor malum.

kenan evren döneminden sonra özalla başlayan dönemde kürt hareketi aktif bir siyasi oluşum haline gelmeye başladı. özalla başlayan ve 90lı yıllarda devam eden dönemde seçim barajının kaldırılmaması kürt siyasi partilerinin önünü kesmek amacıyla yapıldı. bu dönemde başlayan ab görüşmelerinde yüksek seçim barajı hep gündeme gelse de kürt partilerin mecliste temsil edilmemesi için bu yüksek orandan vazgeçilmedi.

akp kurulduğunda alacağı oy oranıyla birinci parti olacağı belliydi. bu sebeple kendileri de seçim barajına dokunmak istemediler. çünkü temsil adaletsizliği her zaman için birinci olan partiye yarar. yüzden 40 oyla meclisin %65-70ine sahip olabilirsiniz genelde. bdp'nin parti olarak seçimlere giremeyecek olması da akp için bir artı durum teşkil etmiştir. hatırlarsanız bundan daha 2 yıl önesine kadar bdp ile el bile sıkışmayan bir başbakanımız vardı, böyle bir başbakanın bdp'nin meclise girmesini isteyeceğini düşünemeyiz sanırım.

"bdp zaten bağımsız adaylarla meclise giriyor" bakış açısı kısmen doğru olsa da yaklaşık 10-15 milyon lira civarında bir seçim yardımından mahrum kalıyor barajı aşarak meclise giremediği için.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol