gidiyorsun yavaş yavaş görüyorum
gülümsemeyi hatırlamışsın tekrar
öyle içten hissediyorum ki
gittiğin şehirlerde yüzünü gören her canlıyı öldürmek istiyorum
gözünün rengi
saçının büyüsü
hepsi yok olsun
kokma öyle
kokma burnuma burnuma. duyuyorum
aklıma bir düştünmü
gözlerim hiç uzağa dalmıyor
en aşağı bakıyor
en dibe kadar vuruyorum
gözlerine bakmadan yaşabilmek nedir bilir misin sen?
keşke hiç bilmeseydim bende
keşke
o gün
dönüp sırtını
hiç gitmeseydin benden
acısaydık birbirimize
suçlamadan itiraf etseydik
hata yaptığımızı düşünmeden önce söyleseydik
keşke
saçların göğe ulaşmadan
ben yerin dibine düşmeden
elime değseydi saçların.
bana
kal demeden önce
hiç “gitmedim ki” demelerin, çok kötü çocuk.
hiç kalmadı gücüm
gel
ya da
hiç
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?