ricardo quaresma

newcastle
artık futbolunun sonbaharına gelmiş futbolcu. zamanında forza'da ne çok savunmuştum kendisini. kendi değerlerimizi kendi elimizle çöpe atıyoruz diyordum eleştirildiği zaman. ancak sevgili q7'miz 2 şubat 2012 beşiktaş mersin idmanyurdu maçında öyle bir kapak verdi ki bana, 3 yıldır kendime gelemedim.

sonra güzel de kurtulduk aslında birkaç saçmasapan aksiyonu saymazsak.[ybkz]swh[/ybkz] ahmet nur çebi haber yaptırmıştı mesela tesislerde çalışanların üstüne işiyormuş diye. yani tam bir aziz nesin hikayesine dönüşmüştü "kuvarejma" hadisesi beşiktaş'ta. şimdi neredeyse 3 yıl sonra sanki tesislerde uluorta milletin üstüne işeyen (!) o değilmiş gibi aynı yönetim tarafından geri getiriliyor. öyle oyuncular vardır ki, -zeki önder özen'in savunduğu gibi- takım içinde çimento görevi görür. bazen çok büyük faydalar veremese de takım içindeki bağları sağlam tutarak başka bir açıdan hizmet verir. ama öbür taraftan öyle futbolcular vardır ki, gezegen üstü yeteneklere sahip olmasına rağmen sizi ne zaman ortada bırakacağını kestiremezsiniz. 22 eylül 2011 bursaspor beşiktaş maçında da atıldı paşam. hugo almeida yoktu zaten. manuel fernandes ve simao sabrosa da oyundan alındılar ve beşiktaş, portekizlilerin çetesi tam anlamıyla saha dışında kaldığı an top oynamaya başladı. sonuçta maç son dakikalarda gelen iki golle çevrildi ve maçın sonunda tomas sivok, o ders alınası cümleleri sarf etti: "bugünkü maçta ne zaman takım oyunu oynamaya başladık, o zaman işler iyiye gitmeye başladı. bugün biz sahadaki arkadaşlarımla bireysel yeteneğin her şey olmadığını ispatlamış olduk."

bunu saha içindeki tomas sivok görmüştü ama saha dışındakiler bir türlü ders almak bilmediler. göreve geldiğinde yönetim tarafından deklare edilen ve bugünlere kadar esasında hakkıyla uygulanan takım dengelerini bozmama, karakterli ve takıma yaraşır niteliklerde futbolcular transfer etme prensipleri, hepimizin hoşuna giden "önce takım oyunu" mentalitesi 3-4 günlük bir süreçte sanki daha önce hiç var olmamışcasına çöpe atılıyor şimdi bir anda.

benim bu noktada taraftara diyecek hiçbir şeyim yok. taraftar istemekte özgür ama yönetimin böyle bir özgürlüğü yok. fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimi, girdiği karakter sınavlarından birini daha böylelikle kaybederken quaresma transferi, kulüp menfaatleri için değil şahsi menfaatler için yapılan bir transfer olarak tarihe geçecektir. bunu ne quaresma'nın attığı goller değiştirebilecektir ne de başka herhangi bir şey.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol