ricardo quaresma

la vittoria sara nostra
futbolunu seyretmeyi en çok sevdiğim futbolculardan biridir efendim kendisi. oynadığı zaman göze hoş gelen bir oyun oynar ve gerçekten çok şık hareketleri vardır. üstelik bu hareketleri beşiktaş forması ile yapıyor olması da ayrıca hoşuma gidiyordu. gelmesine oldukça sevindiğim ama gitmesine de hiç üzülmediğim bir futbolcudur.

ancak;

bunun gibi futbolcular, doğru kullanıldıkları zaman çok ama çok faydalı olabilecek iken kendisinden tam randıman alınamaması ülkemizdeki futbol anlayışına ayrıca üzülmeme sebep olmuştur.

beşiktaş gibi bir kulüp; başta guti olmak üzere quaresma, fernandes, almeida, simao carew, ricardinho, delgado gibi yıldız olarak takıma kazandırılan futbolculardan maksimum düzeyde fayda sağlamalı idi diye düşünüyorum.

doğru pazarlama stratejisi izleyen kulüplerin sıradan oyuncularını bile birer yıldız gibi jelatinleyip, parlatıp sunmayı, başta sponsorlarla yaptıkları anlaşmalar üzerinden ayrıca futbolcular üzerinden elde edilecek reklam ve medya gelirleriyle de hem futbolcunun kulübe olan maliyetini karşılayıp hem de kulübe az da olsa ek gelir sağlayabiliyorlar iken ülkemizde durum bunun tam tersi bir yönde gitmektedir.

bu futbolcuların bir kısmı takıma maddi ve manevi yönden hiç bir şey kazandıramamış, bir kısmı manevi yönden bir şeyler kazandırmış ancak maddi açıdan zayıf kalarak kulüpten ayrılmıştır. rodrigo tabata gibi çok büyük hatalardan henüz bahsetmeye başlamadım bile dikkat ederseniz.

her neyse konumuza yani ricardo andrade quaresma bernardo efendiye geri dönelim. kendisi pek çoğumuzun porto maçı ile tanıdığı, takip ettiği, beğenerek seyrettiği bir futbolcu iken beşiktaş'ımızın formasını giymek sureti ile değerini daha da artırmış, o formayı terlettiği için kendisine teşekkür ettiğim[ybkz]swh[/ybkz], maddi manevi pek çok açıdan faydalanılması mümkün iken faydalanılamayan -ki bunda fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetiminin değil yıldırım demirören başkanlığındaki beşiktaş yönetiminin payı büyüktür-, takım içi dengelerin korunması adına bir şekilde kendisiyle anlaşma yoluna gidilerek -burada fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetiminin yıldırım demirörern başkanlığındaki beşiktaş yönetimine kıyasla daha kadar doğru bir yol izlediği aşikar- sözleşmesi karşılıklı olarak feshedilen ancak bu sözleşme fesih sürecinde de beşiktaş'ı kirletme amacı taşıyan bir takım yandaş kişilere de çokça koz verilen ve kadro dışı da kalsa beşiktaş'ın futbolcusunu küçük düşürücü haberleri yapmalarına göz yumulan futbolcudur efendim.

ayrıca taktiksel yönden de bakacak olursak olaya ne quaresma ne de simao, necip ve ernst'in olduğu orta saha düzeninde oyuncular değillerdi açıkçası. ernst'i örnek alan necip'in defansı daha fazla düşünmesi ve ernst'in de aslında bir defansif orta saha oyuncusu oluşları, tamamen hücumu düşünen kanat oyuncularına ve santrafora pek de uygun bir seçim değildir ki bu adamların verimsizliğinin en büyük sebebi de top yapan orta saha oyuncularınca beslenemiyor ve desteklenemiyor oluşları idi. aynı dönemde aynı mevkiide oğuzhan özyakup ve manuel fernandes ikilisinden kurulu bir orta saha olsaydı emin olun ricardo andrade quaresma bernardo ve simao sabrosa ikilisi kanatlarda çok çok daha fazla iş yaparlar idi. tam ortalarında, forvet bölgesine daha yakın bölgede oynayan bir guti ile bu ligde gol kralı olmayacak forvet oyuncusu da yoktu hani. hem dikkat edilecek bir başka husus da fabian ernst'in kasımpaşa'ya gitmesinin ardından necip uysal'ın kendisini ofansif yönden ciddi anlamda geliştirdiği aşikar. en az dört yabancı oyuncunun olduğu hücum hattı bu şekilde kurulduktan sonra defansta da ismail köybaşı, egemen korkmaz, tomas sivok ve roberto hilbert dörtlüsünden oluşan kurgu oldukça sorunsuz işler, beşiktaş söz konusu sezonda çok çok daha iyi işler yapar, bu oyuncuların hepsinden maksimum düzeyde verim alabilir idi. takımın bir iskeleti olur, zaman zaman da yapılacak rotasyonlar ile diğer oyuncular da o iskelette oynayacak düzeyde tutulur idi ancak bu gerek yönetimsel gerekse taktiksel seçimlerden ötürü pek mümkün olmadı.

(b: yönetimin kurduğu takıma teknik direktörler getirildi ve başarı beklendi.)

bu sezon ise yönetimin de değişmesi ile birlikte takımın başına gelen samet aybaba'nın istediği oyuncular alındı. kadroda olan ancak samet aybaba'nın istemediği oyuncular da gönderildi. samet hoca da kendisine sunulan imkanlar dahilinde bazı futbolcuları istedi, bir sistem oluşturdu ve uyguladı. eğer uygun şartlar sağlansa idi ricardo quaresma bu sistem içerisinde yer bulabilecek bir oyuncu idi ancak şartların oluşturulamaması sonucu kendisi ile yollar ayrıldı. bu süreç biraz çetrefilli ve dışarıdan müdahalelere açık bir süreç oldu. bir takım çevreler için bulunmaz fırsattı bu açıkçası ve bunu göremeyen çok sayıda beşiktaş taraftarı vardı.

yıldırım demirören başkanlığındaki beşiktaş yönetimi tarafından gönderilen matteo ferrari gibi gereksiz bir oyuncuya bile milyonlarca euro tazminat ödeyen beşiktaş ricardo quaresma ayarında bir futbolcuya ne kadar tazminat öderdi hiç düşündünüz mü? fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetiminin en doğru işlerinden biri olabilme potansiyeli olan bu süreç doğru yönetilse idi emin olun bu kadar tepki çekmeyecekti.

lafı uzatmamak adına doğrudan sonuca bağlayacak olursam; benim için ricardo andrade quaresma bernardo zevkle izlediğim bir futbolcu, bir yönetimin beceriksizliğini ve bir yönetimin becerisini farklı şekilde ortaya koyan, beşiktaşımın formasını giymiş bir futbolcudur ve hiç bir zaman beşiktaştan daha büyük olamayacaktır.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol