taksim gezi parkı direnişinin başladığı andan itibaren beklenen ve ortaya çıkmasına şaşırılmayan kişilerin yaptığı eylem. bunlar ya sivil polistir ya da onların maşası olarak çalışan kişilerdir. görevleri, pasif ve kararlı bir direnişi, silahlı çatışmaya dönüştürmektir. taksim'de;
- arkadaşlaaarr! herkes beşiktaş'a, herkes beşiktaş'a!
diye bağırıp, taksim'deki kalabalığı oraya çekip, orada da polisi kışkırtıp kaçmakla başlarlar. oraya sürükledikleri insanlar cehennemi yaşarken, kendileri çoktan kaçmıştır. sonra bakarlar ki, gezi parkı'ndaki kalabalık dağılmamış, taksim hâlâ direniş nöbetinde. kışkırtmanın dozunu arttırırlar. kasti olarak başı boş bırakılmış araçları yakarlar. siyasi, ırkçı vb sloganlar atarlar.
- gezi parkı savaş alanına döndü, gazdan göz gözü görmüyor!!!!!11
diye haberler yayarlar. polise taş atarlar. daha bir sürü şey. biliyoruz, görüyoruz hepimiz. başbakan da çıkıp "%50'yi evlerinde zor tutuyoruz." diye kışkırtıcı açıklamalarla iyice karıştırır ortalığı ve sonra da ülkeden kaçıp gider. "döndüğümde bu iş bitmiş olsun." der. polis beşiktaş'tan çekilir ama dolmabahçe'yi, ankara'yı, adana'yı, antakya'yı yangın yerine çevirir. gerçek mermiyle adam öldürür. diyeceğim o ki, sizin o provakatör dediğiniz, aslında polisin ve iktidarın ta kendisidir. olayları alevlendirmek istemelerinin sebebi, bu direnişi direniş olmaktan çıkarıp, çatışmaya dönüştürmektir. böylelikle, sergiledikleri, izin verdikleri vahşeti, yaptıkları katliamları, cinayetleri meşru kılacaklar.
şimdi bütün bunlar delillerle ortada olduğu halde "bu iş amacından saptı, ben gidiyorum." diyen varsa -ki var, görüyorum- gidebilir. ama kimsenin de peşinden gelmesini beklemesin. 10 gün öncesine kadar birbirini boğazlayacak kadar büyük fikir ayrılıklarına sahip olup da, 1 haftadır omuz omuz omuza olan ve bunu kimsenin bozmasına izin vermeyen insanların direnişine kimse engel olamayacak. bu insanlar, bu kadar kolay pes etmeyecek. bu direnişin hedefinde olanlar, köşeye sıkıştı. birbirinden çelişkili ve saçma açıklamalar yapmaları, bu yüzden. korktular ve korktukça da şiddetin dozunu arttırıyorlar. "%50'yi salarım" dediği kişiler, o polislerin yanında eli sopalı gezen tipler zaten. direnişe katılan hiç kimse provakatörlük, partizanlık ve yandaşlık yapmıyor. bu direniş bir devrime dönüşecekse, bu öyle 1 haftada olup bitecek bir iş değil. kolay olmayacak. kolay olacağını kimse söylemedi. daha da zorlaşacak. "güneşi zaptetmek" istiyorsanız, dayanacaksınız. sabredeceksiniz. "hofff siz işi amacından saptırdınız. gidiyom ben." diyenlerle, devrim falan olmaz. son söz:
direne direne kazanacağız.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?