çoğu zaman öznesinde beşiktaş varken anlamlı olan his.
yıllar önce bunu anlattığım bir yazım
alıntı--
özLüyorum uLan...
cumartesi akşamından kaLma kafayLa öğLeden sonraya uyanan bir haLde kahvaLtıyı yapıp en kısa ve hızLı şekiLde semte gitmeyi.
sahiLden başLayıp, köyiçine...oradan mis cafe ve civarına, sonra arkasındaki dik rampadan ferdi'nin otoparkına çıkmayı.
orada varsa ferdiyLe, yoksa parkın oraLardaki semtin çocukLarıyLa, onLarda yoksa şehir dışından geLen kartaLLarLa pasLaşmayı.
BEŞİKTAŞ'ımızın dününden başLayarak gururLanmayı, bugünLere geLip üzüLmeyi ve yarınLara bakarken kâh hüzünLenmeyi, kâh mutLak bir inançLa BEŞİKTAŞ ULAN demeyi.
yekten yada birkaç arkadaşLa benim "sevda yoLu" dediğim BEŞİKTAŞ'dan MABED'e uzanan o tarih kokan, ATATÜRK kokan caddeden yürümeyi.
poLisLerin arasından tribüne süzüLen o en itici adımLarı.
tribüne girip boydan boya, aLtLı üstLü koLaçan edip tanıdık simaLarLa seLamLaşmayı, sonra tribündeki yerimi aLıp YOLDAŞ dedikLerimLe, ARKADAŞ dedikLerimLe OMUZ OMUZA oLmayı.
herşeyi biLiyorken, hiçbirşey biLmiyormuş gibi davranmayı.
özLemek de güzeL şey, neyi özLediğini düşünüp, o düşünceLerLe mutLu oLabiLmek de güzeL şey.
bir daha yaşanmayacak oLsa da...
alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?