nuh büyük tufan

saniyede yirmidört kare
birçok müslüman ülkede 'peygamberin suretini gösteriyor' gerekçesiyle yasaklanan film. bu tartışmayı bir kenarda tutarsak, filmi 3d izledim, görsel efektlerini çok başarılı buldum. (e para var teknik var kötü mü olaydı, dediğinizi duyar gibiyim sayın okuyucu; öyle demeyin, milyon dolarlık film projelerinde görsel efektlerin bokunu çıkaran sayısız film örneği var.)

filmin anlatı yapısında çeşitli din inançlarına göre değişiklikler olabilir, yanlıştır veya gerçektir, ama ben senaryodaki çatışma işleyişini sevdim. insanoğlunun ne boktan bir ırk olduğunu gözümüze gözümüze sokmuş, bizi bir an olsun 'ulan devam etmemesi gereken soydan geliyoruz' dedirtirmiştir, ayrıca halen hayvan eti yediğimizi düşünürsek insanoğlunun evrimini halen tamamlamadığı konusundaki görüşlere de girebiliriz, ama girmeyelim konumuz o değil şimdi.

ayrıca yönetmen darren aronofsky'nin filmografisinde çok farklı bir yerde duruyor film. pi, requiem for a dream ya da black swan ile kıyasladığımızda bu film daha çok fantastikötesine kaçıyor. şahsi kanaatim, belli bir tarzda ilerlemiş yönetmenlerin tarzının dışına çıkması oldukça güzel. farklı alanlarda varlığını gösterebilmiş oluyor yönetmen böylece. ya da farklı tarzlardaki deneyimleri başka filmlerine de aktarabiliyor, o zaman da şahane şeyler olabiliyor tabi.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol