myron markevych

newcastle
esasında hakikaten de kendisi en doğru örneklerden biri olabilir bizim koşullarımız için. hoca, 2005 senesinde geçiyor metalist'in başına. önce 9. oluyor. ertesi sezon ligde 6... nedendir bilinmez, metalist yöneticileri bir ışık görüyor olacak ki, kendisinin devam etmesine karar veriyorlar ve önce 5.'lik ve ardından şanlı bir sezonun ardından 4. olarak müthiş(!) bir iş başarıyor hoca.

ha ben de biliyorum ukrayna'nın metalist'iyle buranın beşiktaş'ı aynı kefede değil. ama ukrayna ligi'nde shakhtar, dinamo ve dnipro... 4. bir takım yok heriflerin liginde, olsun o kadar. dnipro da yani... son 5-6 senede adını duyurmaya başladı.

kaliteli bir hoca ama türkiye'ye geldiğini hayal etsenize: "tombiş ve sahtekar ukraynalı'ya yeterince sabredildi bence.", "yani ülke bayrağı da olsa, sarı-lacivert bayrakla inönü'de gezemezsin kardeşim!!1!!", "çapsız ve kırık kulaklı moskofçu işte ne olacak..."

başarılı da olsa, bunu tabloya yansıtamadığı zaman alacağı reaksiyonlar bu. (vurgula: çünkü türkiye, projelere inanılan, doğru koşullar altında uzun soluklu işler yapılabilen bir ülke değil.) felesefesi, kullan-at olan bir yerde markevych gibilerinin başarılı olması olanaksız bana göre.

neyse, velhasıl gerçekten iyi bir hocadır markevych ama diğer tarafta konu bilic olduğunda doğru örnek midir? benim savunduğum fikir açısından, evet.[ybkz]swh[/ybkz]

tanım: tez zamanda türkiye'de büyük takım çalıştırıp boyunun ölçüsünü almasını dilediğim teknik adam.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol