müzeyyen senar

kerami pestenkerani
müzeyyen senar, her ne kadar bursa doğumlu olsa da küçük yaşta geldiği istanbul'da buralı olmuş, zamanla istanbul'un kent kültürünü sonraki kuşaklara aktaracak hazakate erişmiştir. şimdilerde kent kültürlüler için rahatlıkla düşük beğeni yerleri olarak nitelendirebileceğim gazinolarda assolist olarak sahne almıştır. belirtmem gerekir ki, cumhuriyet dönemi sayılabilecek, henüz özal'la liberalleşmemiş türkiye'de gazinolar, istanbul'un güngörmüş -ama artık değerini kaybeden- semtlerinde oturan orta sınıf kesiminin birincil eğlence mekanlarıydı. müzeyyen senar gazinoların arabeskleşmeye, taverna kültürüne evrildiği-zeki müren'in briyantin ve grand tuvaletten vazgeçip, apartman topuklu potinler, marjinal kıyafetler giymeye başladığı yıllar- dönemde sahnedeki son yıllarını yaşıyordu.

müzeyyen senar'ın hayatında, bilhassa ilişkilerinde grogi anlar çok fazladır. bu onu cumhuriyet gibi güçlü bir kadın yapmıştır. mamafih şimdilerde ülkede yaşanılan radikal değişim; kent kültürlülüğünün ihatalı olmadığı, bu azınlığın toplumun geneline kibirle baktığı, köylüyü muharriş ettiği bilincinin aşılanmasıyla kente gelen köylünün kendini kentin sahibi görerek kentlileşemeyen kentlilerin çoğalması, yani ülkede oluşan genel "lümpen kültür" ve muhafazakarlaşma dalgası, müzeyyen senar gibi ülkenin gelmiş geçmiş en büyük seslerinden birine karşı toplumu bivefa olmaya itmiş, cumhuriyet'in çatlaması gibi bu divayı da yıkmıştır.

bilinç endüstrisinin muhtelif araçları topluma pestenkerani olanı sevme eğilimi yüklüyor. hızlı değişen basit zevklerimizin oluşu, yaşı geçkince, vefatı öngörülür olsa dahi böylesine müstesna, köklü bir şahsiyetin vefatını üçüncü sayfa haberi gelir geçerliğine indirgemek yeni türkiye'nin ikonik yurttaş kalıbının dökümüdür. ölümüne mersiye düzülmesi, toplumun bir hafta kireç suratlarla müteessir dolanmaları gereken kişi bu ablamızken, halka büyük bir taarruzla zerk edilen "kent kültürlüler sizinle alay ediyor.", "onların sapkın zevkleri anadolu'nun, yani sizin zevklerinizle örtüşmüyor." retoriği bizi duymak istemediğimiz, alaylı, "başarısıyla" kendi gibi aynı uğraşı yapan diğer eğitimsiz milyonlara ebleh bir gurur ve temelsiz umut aşılayan taşralı, ezilmiş, "bizden" kişilerin vefatına üzülmeye, sanatını tahtırevanla gezdirmeye itmiştir.

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol