alıntı--
Şampiyonlar Ligi’nde transferde sınır olmaz. Geçen yılın en iyi takımı da olsanız her pozisyona transfer yapabilirsiniz. Sınır yoktur. Gomez’den de iyisi var, Oğuzhan’dan da.
Dolayısıyla bir transfer deliliğine kapılmamak gerekir. Zaten Fikret Orman da, Şenol Güneş de bu minvalde konuşuyor.
O zaman sorun yok...
Bu takımda öncelikle yapılması gereken oyunun çekirdeğini sağlam tutmak. Yani Atiba, Oğuzhan ve Sosa’yı.
Sonrasında tabii ki ilk bakılacak yer savunma...
Beşiktaş O’nu hiç reddetmedi
Gökhan Gönül’ün bir süre önce Beşiktaş’la bir protokol imzaladığı ciddi ciddi konuşuluyor. Tecrübeli oyuncu bunu reddetse de Beşiktaşlı yöneticilerin bunu reddettiğini duymadık. Ahmet Bulut’un açıklamaları ve gelen tekliflerin mahiyetine bakarsak bu iş büyük oranda bitmiş gibi duruyor. Beşiktaş, 1 milyon 750 bin Euro teklif ederken imza parası ve maç başılarla Gökhan yıllığı 2,5 milyon Euro’ya yakın olacak.
Gökhan bu ülkenin en iyi sağ beki mi bilmiyorum. Ama en iyi ve çok yönlü oyuncularının başında geldiği kesin.
Gökhan kazanan olmayı unuttu!
Dezavantajı, 2010-11 sezonunda ligde 3 gol 8 asist yaptığından bu yana performansının eski seviyeye çıkmayışı. Tabii bunda, daha sonra devreye giren Caner’in varlığıyla Fenerbahçe’nin soldan daha fazla gitmeye başlamasının da rolü var. Bu yıl başta yerini Şener’e kaptırması ve sonrasında Pereira’nın savunma ağırlıklı oyuna takılması işini zorlaştırdı. Ancak ligin ikinci yarısında ondan beklenen, onun alışıldık oyunu olduğunda da istenen seviyeye çıkamadı. Genç bir oyuncu olsa Pereira onu kullanamadı diyebiliriz. Bu yaşta sporcu önce kendisinden mesuldür. Aralık’ta Gaziantep’e attığı güzel gol dışında bu yıl ligde sadece 1 asist yapabildi Gökhan. Bu, onun standardının çok altında.
Lider oyuncu olarak lige damgasını vuramadı. Sıradanlaştı. Gökhan da tıpkı Oğuzhan gibi vasat oynama hakkı olmayan oyunculardan. O bir yıldız ve bunu sergilemeli. Lider oyuncu olarak 2.’liklere alışmaya başlayan Fenerbahçe’de bir oyuncudan fazla rolü var. Biraz kazanan olmayı unuttu.
Bu çerçevede eğer Gökhan, Şenol Güneş’in Beşiktaşı’na değil başka bir büyüğe ya da başka bir hocanın yanına gidiyor olsa, ‘bu iş kesinlikle yürümez’ derdim. Onun duygusallığı da bu yükü kaldırmasını çok zorlaştırırdı.
Ancak Şenol Güneş’le bir ihtimal daha var. Güneş ikinci şansların kralı ve Gökhan da yeteneğiyle bu tedrisattan geç de olsa yararlanıp vasatlıktan kurtulabilir. Yeniden Türkiye’nin tartışmasız en iyisi olabilir.
Kaleci de antrenörü de çok önemli
Sambade, Beşiktaş’a geldiğinde yaşanan heyecan, kendisine has çalışma metotlarının kalecilik dünyasından aldığı övgülere dayanıyordu. O dönem birçok kalecinin onunla çalışmak istediğini biliyoruz. Giderken bu heyecanın karşılığı olan üzüntü yok. İstenen alınamadı. Şenol hocanın ülke tarihinin en iyi kalecilerinden biri olması seçim yaparken yanılma payının düşük olduğunu gösteriyor.
Fakat birebir çalışma yapan kişinin önemi de çok büyük. Bu isim Cordoba olabilir mi? Bilmiyorum. Çünkü onun metotlarını test etmek mümkün değil. Şenol Güneş Trabzon’da iki harika kaleciyle çalışırken Alper hocanın bundaki rolü büyüktü. Beşiktaş’ın kaleciden önce doğru kaleci antrenörünü bulması lazım. Sonrası gelir. Ospina da alınır, Ospina da yaratılır. Bunun dışında kalecilik meziyetlerinden ziyade alınacak olan kalecinin en önemli özelliğinin ayakları olması şart.
Misal Cordoba ayarında el ve ayaklarını kullanan bir kaleci Beşiktaş’ın hücum gücüne belirgin yüzdeyle katkı yapar. Herkes Tolga’nın zaman zaman yaptığı sakarlıkların sorun olduğunu düşünüyor. Oysa kurtardıkları kat be kat fazlası. Ancak asıl sorun Tolga’nın ayaklarında. Doğru bir pası atamamak Beşiktaş’ın tüm oyununu etkiliyor.
Robben’e itiraz edeni dinlemem
Şu anda Gökhan Töre Beşiktaş’ın bir taraftan da para kazanabilme politikasının en uygun enstrümanı. 2. yarıyı neredeyse onsuz geçirerek şampiyon olduysanız ve bu adam 15 milyon Euro’dan fazla ediyorsa satılabilir. Hele de gitmek istiyorsa. Oğuzhan, Atiba, Sosa ya da Gomez için bunu söylemek imkansız. Yerleri kolay dolmaz. Bir taraftan da Robben ihtimali varsa finansal denge gözetilerek bu iş yapılır. Eğer sağlık durumu müsaitse çok değil 14-15 sezonunda 21 maçta 17 gol 8 asist yapmış bir devi transfer etmek harika bir iştir. Bu transfere futboldan biraz anlayan kimse itiraz edemez. Ben dinlemem. Ama muhasebecilerin ve ortopedistlerin her dediklerini harf ve harf dinlemek lazım. Kazığı ancak buradan yersiniz.
Persie’den sekip Gomez’i buldular ama...
Gomez’e sadece bir futbolcu, bir santrfor maaşı vermek yetmez. Bir de öğretmen maaşı vermek lazım. Çünkü salt pivot oynamanın yeterli olduğunu düşünmeye başlayan bir ülkede bu pozisyona bakışı değiştirdi. Öte yandan transferinin Temmuz’a kalacak gibi görünmesi problem. Gomez kalacaksa sorun yok. Hemen gidecekse sorun ama giderilebilir. Ancak Temmuz’un sonlarında gideceğini açıklaması işi zorlaştırır. Beşiktaş geçen yıl Van Persie’den sekip Gomez’i buldu. Her sene 12’den vurmak kolay değil.
alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?