manuel fernandes

hakkında yapılan "manuel fernandes durunca takım da duruyor" eleştrileri hakkında bir iki laf etmek istediğim futbolcu. ben bu görüşe katılmadığım gibi bu durumun tam aksi olduğunu düşünüyorum. yani takım durunca o da duruyor. öncelikle kendisi forvet oyuncusu değil, böylece takım etkisiz oynarken arkaya atılan bir topla, gelen bir ortayı değerlendirmesiyle ya da ileriye şişirilen bir topu arkadaşına indirmesi ya da ilerde tutmasıyla değerlendirilemez. kendisi beşiktaş'ta yaratıcı ve skora genellikle asist olarak etki edebilecek oyuncu olarak oynuyor. bu da beşiktaş'la oynayan her rakibin zaten kalabalık tuttuğu orta sahasında bir oyuncuyu fernandes ile adam adam oynamaya itiyor ki rakip takımlar için çok mantıklı. işte burada takım durunca meselesi ortaya çıkıyor. fernandes'in maç içerisinde pek çok kez orta sahada veli ya da stoperlerden top almak için geriye gittiğin görüyoruz. bu denemelerin çoğunda kendisiyle birebir oynayan futbolcu bunu bildiği için hemen fernandes'e yaklaşıyor ve o da topu aldığı arkadaşına iade etmek zorunda kalıyor. yüzü kaleye dönük topu aldığında ise kendisini tutmakla yükümlü rakip hemen baskıya geliyor. takımın durması ise ferrnandes'e pas opsiyonu yaratmaması ile alakalı. kanatlardaki oyuncular olcay ve gökhan iyi oynamadıklarında çizgiye hapsoluyorlar ve fernandes'e uzak kalıyorlar ki bunu antalya maçında çokça gördük. baskı altında kalan fernandes de çalımla adam eksiltmeyi deniyor. genelde ilk seferde başarılı olsa da yine rakip defans buna hazırlıklı olduğu için kademeye girip fernandes'e top kaybı yaptırıyor. bu durumun kilit oyucusu herkesçe malum oğuzhan özyakup denen über futbolcudur. eğer milli maç arasında dönmezse içerde oynayacağımız rize maçında 4-2-3-1'in 2'sini oluşturacak oyuncuların atiba ve muhammed'den kurulmasında tarafım. defansif yön olarak takımı zafiyete düşürecek gibi görünse de hücum etkinliği ve fernandes gibi bir oyuncudan yararlanma açısından daha etkili olur. son iki maçtır yaşadığımız gol pozisyonu üretme sıkıntımızı da aşarız.