1 mayıs 2014 günü istanbul'dan antalya'ya dönerken bozüyük petrol ofisinde karşılaştığım kişi ;
http://i.hizliresim.com/nPlE9M.jpg
ve resimden görüleceği üzere hediye forma ve rozet verdi.
anımız şöyle geçti;
mola için durduğum petrol ofisinde hemen dibimde levent erdoğan'ı gördüm. konuşmaya çekindim ve tuvalete gittim. tuvalette masadaki tek gözlüklü abinin elini yıkarken yanındakine "duydun mu yalçın'ı[ybkz]swh[/ybkz] nasıl esti gürledi" şeklinde konuşmasını fırsat bilip stadın bir seneye bitip bitmeyeceğini sordum. "valla bekliyoruz görücez bakalım" şeklinde bi cevap verdi ve akabinde dışarda "levent abine sor" gibi şık bi davet cümlesi kullandı bu gözlüklü abi. gösterdikleri hoşluk karşısında "başkanım stat biticek mi" gibi bi soru sordum. levent erdoğan soruyla pek ilgilenmedi, şöförüne "rozet getir" dedi ve "bakalım" dedi. laps diye soruyu yapıştırdım;
fikret orman'ı destekliyor musunuz?
"öeh" gibi bir ifadeyle hayır dedi levent erdoğan, gözlüklü abi de "yok desteklemiyoruz" minvalinde takıldı. "nasıl yani yaa o bizim umudumuz" şeklinde bir cümle kurdum ve gözlüklü abimiz "başkan seçilene kadar bizim de umudumuzdu" cevabını verdi. "eski beşiktaşlılara saygım sonsuz" demekle yetindim haddimi aşmamak adına. bunu duyunca levent erdoğan şöför reyize bağırdı; "forma da ver" bana da gayet sıcak kanlı bir şekilde bedenimi söylememi söyledi. şöför reyizin yanına gidip bedenimi söylerken "parasını veriyim mi ki böyle hiç olmadı ya" deyince "ayıp olur" cevabını aldım. gidince yineledim, şöför reyizin de hakkını vererek "ustaya söyledim ayıp olur dedi ama malum feda sezonları başkanım ayıp olmazsa parasını verebilirim".. ben iyi davrandıkça onlar da iyi davranıyor "yok yok" şeklinde cevap verdikten sonra yolculuğun nereye olduğunu sorup antalya olduğunu öğrenince "cumartesi derneğe gel levent erdoğan'ın misafiriyim de beraber izleyelim" diyordu. artık gitmeye yakın anı ölümsüzleştirmek için fotoğraf çekinmek geldi aklıma. işte orda kırıldı bu insanlara güvenim. fotoğraf deyince birisi atladı ve o iğrenç muhabbete başladı. inanın hatırlamıyorum kimin dediğini, belki gözlüklü abidir belki fotoğrafta olmayan biri.
(vurgula: çek çek levent erdoğan taraftara forma hediye ediyor!)
önce bi şok oldum ama çaktırmadım ve formayla fotoğrafımı çekindim, hediye olduğunun belli olması için de ambalajından çıkarmadım ve gösterdim.
"facebook'a atarsın" gibi bi cümle geldi, gençliğimden diyorlardır dedim. "tabi tabi, sözlüğe de atarım. sözlüğümüz var bizim; kartal sözlük." deyince ilk kez duymuş ancak bundan sonra takip edecekmiş havasını sezdiğim bir cümle söylendi ama tam hatırlamıyorum, ne olduğunu tam anlamak istiyorlardı. "ekşi sözlük uludağ sözlük var, bizim de kendi sözlüğümü var kartal sözlük diye" dedim. ve artık şüphe duymam gereken soru geldi ;
(vurgula: sen admin misin orada)
yok dedim. "bayadır yazıyorum, olabilirim. ama zaten aile ortamı var sözlükte, çok da şart değil" hemen "biliyoruz ya takip ediyoruz" cümlesi geldi. yavaş yavaş tanımaya başlamasam çok şık adamlar, bilmese bile kırmıyorlar derdim ancak benim sezgilerim levent erdoğan'ın veya bir adayının başkanlığa adaylık hazırlığında olduğu sözlük. yoksa; tam bir istanbul beyefendisi, beşiktaş aşığı ve icraatin kralına sahip adam fikret orman'a karşı olmak, ki özellikle eski beşiktaş'lılar ve şık insanlar olarak karşı olmak, karşısında olmadan imkansızdı. neyse onlar da rozetini verdiği kartalbakisi.com adlı sitenin kendilerine ait olduğunu "bilirsin" kelimesiyle söyleyince, mecbur "biliyorum okuyoruz takipteyiz" demek zorunda kaldım. neyse çok önemsiz detay zaten o.
giderken cumartesi beraber maç izleme davetini yineledi levent erdoğan. iyi yolculuklar diledikten sonra ayrıldım ve yola koyuldum. kısa bi süre düşündüm ve şahsi kanaatim ;
- özellikle gözlüklü abinin beşiktaş'tan uzak durması gerektiği, en tehlikelisi o. en muhabbetli, en sözlerimi kayda alan kişi oydu. teşekkür ediyorum. ancak bu durumun bi yolda olduklarından olduğunu düşünüyorum. makam onlarda olduğu zaman gelsin partiler dolsun egolar boşkoy bjk taraftarını tadında bir izlenim bıraktı, yanlışsa benim hatam ve önyargım.
-levent erdoğan ise daha çok "güç merkezi". derneklere hakim oluşundan mıdır maddi gücünden midir bilinmez oradaki asıl adam levent erdoğan. ancak genel itibariyle kendi dalgasında yaşayan ve buna rağmen aldığı tavsiyeler[ybkz]swh[/ybkz] ile başkanlığa adaylığını koyacak gibi. yok öyle değilse, gözlüklü abi tecrübesiz yaver ve levent erdoğan organize eden komutan şekline giriyor. bu şekilde de en tehlikeli sıfatını gözlüklü abiden alıyor.
- benim yanımda olan, sol kolumu sırtına sardığım adam harika. sessiz ve arkadaşlarının yanında. tek cümlesi foto çekinirken "kolumu atabilir miyim" sorusunu sorduğumda, hiç sormamam gerekmiş gibi verdiği "tabiki" cevabıydı.
- sağ öndeki mavi gömlekli hakkında hiç bir fikrim yok.
dedikleri gibi burayı takip ediyorlarsa bir çift lafım olacak kendilerine;
çok şık insanlarsınız, hediye formanız ve muhtemelen 2-3 sene içinde kapanacak sitenizin rozeti ömrümün sonuna dek iyi bi hatıra. gerçekten minnettarım. ancak egolar ile beşiktaş' talip olmaktan vazgeçin. bu bir kere denendi, yapıldı ve beşiktaş senelerce geri gitti. hazır toplanma sürecine girmişken, zor ama; seçilirseniz dönem sonunda "tarihin en sevilmeyen adamları" listesinde başa oynarsınız, beşiktaş'ımızın sekme şansı yok. bırakın adam gibi adam, canım başkanım fikret orman yürüsün.
not: cumartesi maç izlemeye gidemedim. 2 dakikalık bu muhabbetle bu entry çıkıyorsa, iyi ki de gidememişim.
neyse sayın levent erdoğan ve arkadaşları; forma ve rozet için teşekkürler, beşiktaş'a engel olmayın. sevgiler.
ekleme 1 : foto çekinecekken gözlüklü abi sandalyeyi bana bıraktı. yahu dedim olur mu siz oturun, öyle oturdu. nacizane analizim; iyi insan olmak ile iyi yönetici olmak arasındaki farka basit örnek. ayrıca başkan sadece iyi bi yönetici değil iyi de bi insan bunu da bildiğimizi bilin lütfen taam mı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?