kürk mantolu madonna

saanen
etkileyici bir anlatımın, vasat bir hikayeyi nasıl güzelleştirdiğini şaşırarak gördüğüm kitap.

spoiler--

pek çok insanın aksine kitapta anlatılan aşkı klişe ve sıkıcı buldum.
maria puder; ilişkiler ve erkeklerle ilgili tespitleri şahane olmasına rağmen icraata gelince sıradan kadınlardan pek bir farklılık gösteremeyen, kafası karışık, ne yapmak istediği belli olmayan mıymıntı kadının tekiydi bana göre. ama ben en çok raif efendi'den nefret ettim. büyük aşkına kavuşamayan ve ömrü boyunca maria'yı sevmesine rağmen yine de başka biriyle evlenen; ancak iyi bir aile babası ve eş olmak için de çabalamayan, çocukları ile karısını kötü bir hayata mahkum eden raif efendinin zayıf karakteri sinir etti beni.
-kitap karakterlerini fazla ciddiye almak gibi bir sorunum olduğunun pek tabi farkındayım.-
hikayenin sonu ise fazlasıyla tahmin edilebilirdi.
bana fenalık geçirten bu iki karakterin hikayesini bu kadar sevmemin tek nedeni ise sabahhattin ali'nin güzel anlatımıydı.

"burası da en nihayet bir şehirdi. Sokakları biraz daha geniş, çok daha temiz, insanları daha sarışın bir şehir. Fakat ortada insanı hayretinden düşüp bayılmaya sevk edecek bir şey de yoktu. Benim hayalimdeki avrupa'nın nasıl bir şey olduğunu ve şimdi içinde yaşadığım şehrin buna nazaran ne noksanları bulunduğunu kendim de bilmiyordum... hayatta hiçbir zaman kafamızdaki kadar harikulade şeyler olmayacağını henüz idrak etmemiştim."

spoiler--
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol