kuaför

nilhanim
bir gün saçınızda bir değişiklik yaptırmak için veya manikür, pedikür yaptırmak için girdiğiniz kapıdan 10-15 dakika sonra müşteriden çok ahbap olarak çıkarsınız. çünkü kuaförün samimiyet ağına düşmeniz için merhabadan sonraki 5 dakika yeter de artar bile. heleki fön çektiriyor ya da daha uzun süre alacak bir işlem yaptırıyorsanız, bir zaman sonra kendinizle alakalı çoğu şeyi anlattığınızı farkettiğinizde her şey için artık çok geçtir. artık kuaförlük bir işiniz olduğunda hep oraya gidecek ve "ay senin kırıklar almış yürümüş" diyen yarı hanım olan bir beye "hayır" diyemeyeceksiniz. ayıp olmasın diye fön, perma, kesim yaptırmaya başlayacaksınız. eğer ki kuaför evinize yakın bir yerde ise sokakta karşılaştığınızda hayatınızın yarım saatlik bir bölümünü ona ayırmak durumunda kalacak, konuşmalardan hiç bir artı edinemeyeceksiniz.
zaman geçtikçe bu yabancı hanım ile erkek arası kişiliği belirsiz kişi sizin sırdaşınız, dert dinleyiciniz ve her zaman sonsuza dek pohpohçunuz olacak. sizi kendine gitgide bağlayacak ve artık evde oturup canınız sıkkınken kuaföre gider olacaksınız.
sonuç: artık bakımlı birisiniz ve parayı başınızdan aşağıya döküyorsunuz. borçlar kapınızda ama tırnaklarınızın ojesi bozulmasın diye kapıyı açamıyorsunuz. [ybkz]swh[/ybkz]
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol