kıyaslamak

yapılırken, bazı kriterlere dikkat edilmesi gereken işlem. misal, 15 sene öncesi ile bugün arasında bir kıyaslama yapıyorsanız, o zamanın şartlarıyla bu zamanın şartlarını göz önünde bulundurmanız gerekir öncelikle. şimdi burada imalı, göndermeli falan yazmaya kasacak değilim. mesele, 13 aralık 2012 beşiktaş lietuvos rytas maçında salonun boş kalması ile başlayan ve bir türlü bitemeyen polemik. şimdi siz bu maça gidip, salonu boş bırakanlara sitem eden insanlara karşı argüman olarak, benim 13 yaşında olduğum ve istanbul'da yaşamadığım bir dönemde oynanan maçı referans göstererek haklı çıkmaya çalışırsanız, net bir şekilde saçmalamış olursunuz. bilakis, o dönem basketbola, hatta futbol haricindeki tüm branşlara ilginin az olması için çok fazla sebep vardı. ama bugün, haberin ışık hızında yayıldığı, binbir türlü ulaşım alternatifinin olduğu teknoloji çağında, "arma aşkına" diyen hiç kimsenin bahanesi olamaz. ben ve benim gibi düşünenlerin isyan ettiği nokta budur ve çalışma saatleri, istanbul dışında yaşamak gibi mazeretleri olanlar da zaten bu eleştirilerin dışındadır. vaktiyle arma peşinde o stat senin bu salon benim dolaşmış olanların, bunu bir telafi olarak görmesi ise kendi takdirleridir. benim için bir mazeret değildir. anlatmak istediğimi net bir şekilde ifade ettiğimi düşünüyorum, bu nedenle -bir sonraki euroleague maçına kadar- bu konudaki son yorumum bu.