katarsis

saniyede yirmidört kare
dilimize arınım veya duygusal arınım olarak çevrilen sözcük. psikanalizle oldukça yakın bağları olan sinema sanatı da [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] katarsisi kendi lehine kullanabilir. özellikle popüler sinema kuşağında, seyirciye tatmin ve beğeni duygusunu yaşatan şey katarsisin ta kendisidir. seyirci filmin kahramanı ve olaylar ile bir özdeşleşme yaşar. filmin içine girer. sinemanın en büyük büyüsü olan bu özdeşleşme sırasında, kahramanın başından geçen olaylar doruk noktasına ulaşır (yani klasik filmlerde iyilerin kazandığı nokta) seyirci filmin başından sonuna kadar kendi ile özdeşleştirdiği karakter vasıtasıyla duygusal boşalımını yaşar. bu filmin başarı kriterini belirleyen ögelerden birisidir. seyirci filmden çıktıktan sonra gerçek manada rahatlamış olur.

bazı yönetmenlerse bu klasik algıyı kırıp, karakterlerini seyircinin özdeşleşemeyeceği ve katarsise ulaşamayacağı şekilde bile isteye yapar. misal fransız yeni dalga akımı, seyircinin filmi bilinçsizce izlememesi için çeşitli teknikler geliştirip seyircinin filmin içinde değil 'dışında' olup anlatılanları bilinçli anlamasını hedeflemiştir.

türkiye sinemasından birkaç örnek vermek gerekirse, mesela çağan ırmak filmlerinde özdeşleşme üst noktada olup, örneğin babam ve oğlum'un doruk noktasında [ybkz]swh[/ybkz] ağlayıp, rahatlayıp ardından olayların durulması ve sonuç bölümünün seyircinin başından bu yana 'istediği gibi' olmasıyla katarsisini yaşayabilirken, zeki demirkubuz filmlerinde karakterler 'sorunlu' olduğundan en baştan özdeşleşme kurulamayıp, devamında da masumiyet filminde olduğu gibi 'tam katarsis' yaşanacakken yine olaylar gelişir/karışır ve ''mutlu'' son yaşananamaz.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol