(b: Sevmenin de Doğrusu Vardır Elbet & Ve Merhaba)
Allaha inanmayanlara şaşıyorum
Böylesine muhteşem bir zincir, iki atomun birbirine vurması, böylesine kusursuz bir varlık maymunların akıllanması ile oluşmuş olamaz
Allaha, hangi yoldan olursa olsun iman edenleri sığ olmak kategorisinde değerlendirenlerin, esasında ne kadar yalnız ve ne kadar acınası olduğunu görüp, öylesine üzülüyorum ki
Yürek
Hep merak etmişimdir, insanda bu dürtüleri uyandıran şey yürek midir?
Aşk, kin, nefret, riyakârlık, yalancılık, tutku, ihtiras, merhamet
Yürekte mi şekillenir bu hissiyatların hamuru?
Onca yıldız dolanırken etrafta, hepsini görmek, hepsine görünmek bir erdem midir?
Yoksa bir elzem midir?
Ya da milyarlarca yıldız arasından, sadece birinin yörüngesinde kalabilmek
Yoksa birinin kuyruğuna bağlayıp ipini, salınmak o kara delikte
Aydınlanmak ve aydınlatmak bir bilinmezlikte
Hangisi doğrudur?
Tanrının gönderdiği peygamberler
Peygamberlere gelen nameler
Namelerin tınısındaki merhemlerin özü sevgi iken
Dünyanın en küçük yapı taşı
En küçük parçacığı atom mudur?
Sevgi midir?
önce seni yaratanı seversin
Sonra kullarını, ondan ötürü
Sonra sana can vereni
Sonra elinden tutanı ya da seyredeni
Arkadaşlarını seversin, öğretmenini
Ya da nefret edersin işte ne bileyim
Sonra bir takım tutar, onu seversin
Ya da her gün saçlarını özenle taradığın bebeğini
Hayallerini
Her gece ev sessizliğe çekildiğinde, seni ziyarete gelen o çocukluk kahramanını
Bir patlıcan yemeğini
Kerevizi sevmediğin gibi
Seversin
Birileri aşk diye fısıldar kulağına
Hadi len der, güler geçersin
Bildiğin gezegenleri sayar, geyiğe vurursun
Aşk diye fısıldar biri, Mevlanayı
şems-i hatırlarsın
Aşk der biri kulağına
Aşk der, aşk
Amen dersin, bismillah dersin, hü çeker gidersin
Aşk fısıldar kulağına
Kalmamıştır der, tozlu rafları işaret edersin
Yollara düşersin
Yıllara düşersin
Yerlere düşersin
Alır başını gidersin
Aşk der biri
Sıcak bir sestir o
Annen gibi
De değil
Sanki baban gibi
De o da olabilir
Rabbin gibi
De tövbe hâşâ
Güneş gibi
De yakar diye korkma
Yağmur gibi
De ıslanmaktan yorulma
Yol gibi
De uzar, aldırma
çocuk gibi
De büyüt onu, bırakma
inandın işte bak gördün mü?
Okurken, yaşarken, düşlerken inandın
Kalanı koca bir yalan
insanları sev
Sokak köşesinde selpak satanın derdini dinledin mi hiç?
Sana cam silmek için el uzatana nasılsın diye sor bir
Dinle
Ve sev, ait olduğun şehrin o her yerine küfrettiğin sokaklarını
Bindiğin otobüsün, kendi nefesine yazı yazma imkânı veren o ucube camını
Eğil, kaçacağını bilsen de bir kediyi yanına çağır
Görürsen bir cenaze arabası, dur, gerçek hayata uğurlanana sessiz bir dua haykır
Yalan söyleme ey dost
öleceğini bilsen söyleme
Nefret etme kimseden
Bu tohumun bahçende büyümesine izin verme
Tanrı ekti bahçene bu sevgi denen çiçeği
Sen onun hediyesine, başka gözlerde ihanet etme
Ne varsa sev sana gelen, rüzgâr olsa da bilinçsiz
Velhasıl sevgiye, aşka hürmetimiz sonsuzdur
Ama beyazına
Sadece doğru, dosdoğru ol
Kaybedeceğin en fazla hayattır, unutma
Beyaz kalasınız
Ki erdem olan budur
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?