kapalı tribün

deniztarafindakikale
yani yorumumdan kapalı'yı yada orayı bugüne dek layıkıyla doldurmuş, çınlatmış kişileri sevmediğim fikri uyanmasın kimsede. kim özlemiyor ki eskiyi? hatırlarım 100. yıldaki göztepe maçını. kafam trilyon, elimde sigara kapalının en üstündeki voltada çömelmiş dev ekrandan siyah beyaz görüntüleri izliyorum. fonda en duygusalından (vurgula: beşiktaşım sen çok yaşa) melodisi, gözlerim buğulu buğulu, damlalar gözümden düşmemek için savaş veriyor adeta. ne günlerdi...

yine bir trabzon maçı bilirim meşalelerle kapalıyı alev topuna çevirdiğimiz, unutulmaz. şimdi ki bebelerin desibel desibel diye sanal alemi yıktıkları fener maçı, kendi sesimizden kulaklarımın çınlaması. yazarken bile tüylerim ürperdi.

muhteşemdi ama orayı muhteşem kılan direkleri, tribünleri yada çatısı değil aslının aynısı (vurgula: muhteşem beşiktaş taraftarı)'ydı. başkalaşmayan, ötekileşmeyen (vurgula: büyük beşiktaş taraftarı). eğer onlar yaşıyorsa yine eskisi gibi olabilir herşey.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol