benim de anılarımı canlandıran koca usta. 1998 yılı ağustos ayı. beşiktaş'ın o sezon üçüncü hafta gaziantepspor ile inönü'de oynayacağı maça gittik. hafızam beni yanıltmıyorsa yeni açık tribün daha henüz faaliyete geçmeye başlamıştı. neyse takımın ısınmak için sahaya çıkmasını bekliyoruz. stad tıklım tıklım. o zaman oyuncu çıkışının zeminden olduğu dönemler, yeni açık tribün tarafındaki oyuncu çıkışından bir kafa belirdi. aynı anda tribünde yoğun bir alkış kopuyor. toshack güneş ışınlarından korunmak için elini alnına paralel bir şekilde tutmuş tribünlere bakıyor. biz de zannettik tamamen sahaya çıkıp tribünleri teker teker selamlayacak.
şöyle bir 15 saniye baktı, hafifçe el sallayıp tekrar içeri girdi. gerçekten son derece sakin bir adamdı.[ybkz]swh[/ybkz]
ha maç mı ne oldu? 1-1 bitti. ganalı (vurgula: yaw preko ), o sene (vurgula: samuel johnson ) ile birlikte gaziantepspor'a yeni transfer olmuştu. sağolsun önce jamal sellami'yi attırdı. sonra bir gol attı. sonra alpay özalan'ı oyundan attırdı.
sonra maçın bitimine 4-5 dakika kala mehmet özdilek ile beraberliği yakaladık. mehmet özdilek'i gol öncesinde ara pasıyla ceza sahasına kaçırıp o enfes asisti yapan inanmayacaksınız ama rahim zafer idi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?