bu sabah, çoğu öğrenci kollektifleri üyesi olan üniversitelilere yapılan ev baskınları ve gözaltılarla ilgili, asistan ve öğretim görevlilerinin imzalarını taşıyan bir açıklama yayımlamış:
--alıntı--
Cadı Avına Son: Gençlere Özgürlük! İstanbul, bir güne daha polis operasyonlarıyla uyandı. 30 üniversite ve lise öğrencisi, milyonlarca yurttaşın en temel demokratik ve anayasal hakkını kullanarak Gezi Parkı için sokaklara çıktığı eylemlere katılmak suçlamasıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınanlarla birlikte toplam 60 kişi hakkında yakalama kararı bulunuyor. Şafak vakti evleri ve yurtları basılarak yaka paça gözaltına alınan öğrencilerin neyle suçlandıkları ise öğrenilemiyor zira gözaltılar için emniyet tarafından talep edilen 24 saatlik gizlilik kararı hukuk devletinin hakimleri tarafından jet hızıyla onanmış durumda. Avukatlarıyla görüştürülmeyen öğrenciler hakkında tek bildiğimiz İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde tutuldukları. Gözaltına alınanlar arasında üç İTÜ öğrencisi de bulunuyor: İTÜ Ayazağa Kampüsü’ndeki Vadi Yurdu basılarak gözaltına alınan Tahir Özgür Kütahya ile evlerinden alınan Uğur Cucu ve İsmail Cem Bakır. Vadi Yurdu’ndaki gözaltı esnasında diğer öğrencilerden tepki çekmemek için ‘bir hırsızlık vakası’ diyerek gözaltı işlemini gerçekleştiren emniyet güçlerinin topladıkları deliller ise oldukça manidar: Sirke ve el feneri! Tıpkı yanında toz maskesi taşıdığı için gözaltına alınan ve ardından tutuklanan İTÜ Fizik Mühendisliği öğrencisi Oğuz Tekin gibi öğrencilerimiz bir cadı avına kurban edilmek isteniyor. Bizler, İTÜ öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri olarak, ortada hiçbir somut delil ve suçlama olmamasına rağmen öğrencilerimizin Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgulanmasından ve dosyaya gizlilik tedbiri konmasından son derece kaygılıyız. Gözaltıların nedeni bellidir: Siyasal iktidar, tüm itirazlara rağmen Gezi Parkı’nın yok edilmesine yönelik kör inadının muazzam bir toplumsal tepkiyle durdurulmuş olmasını hazmedememektedir. Gezi Parkı için sokaklara çıkan yurttaşları ‘çapulcu’ ve ‘marjinal’ sıfatl arıyla karalamayı beceremeyenler bugün ‘terör’ yaftasını yapıştırarak kendisi gibi düşünmeyenlere haddini bildirmeyi hedeflemektedir. Sokaklara çıkan gençler Türkiye’nin umudu, özgür ve demokratik bir geleceği yaratacak olanlardır. Emniyet güçlerinin bu hukuksuz uygulamalara bir an evvel son vermesini, gözaltındaki öğrencilerin bırakılmasını talep ediyor; AKP iktidarını toplumun farklı kesimlerini ötekileştirmekten vazgeçerek demokratik bir diyaloğa davet ediyoruz.İTÜ öğretim üyeleri, araştırma görevlileri ve idari personel olarak bizler öğrencilerimiz ve gözaltındaki diğer tüm gençler ile sonuna kadar dayanışma içinde olacağız.
--alıntı--
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?