kesinlikle yazılması gereken hikayelerdir.
nasıl unutulur ki? "ilk görüşte aşk'a inanırmısın?" sorusunun cevabıdır.
1983-1984 sezonunun açılışıydı ve beşiktaş'ımız sakaryaspor ile özel maç yapıyordu. sarı fırtına metin tekin o zamanlar kızıla yakındı. "nur içinde yatsın" rahmetli babam ve gedikpaşa'dan iş arkadaşlarıyla gitmiştik maça.
kapalı tribünde tam olarak iki direk arasındaydık. babamın omuzundaydım. yanlış hatırlamıyorsam maçı 2-1 kazanmıştık. sarı fırtına sağ kanatta topla buluştuğunda tribünde öyle bir "yürü be oğlum" uğultusu kopuyordu ki anlatılmaz. ilk görüşte aşk vardı işte ve ben 5 yaşında çocuk yüreğimle aşkı tanımıştım. rahmetli babamın sayesinde o gün yüreğime işlenen aşk o günden sonra babamın başına bela olmuştu resmen. tüm hafta çalışan adamcağız uykuya hasretken ben pazar sabahları 7'de yatak odasında dikilirdim başına "baba bugün maça gitmeyecekmiydik?".
91-92 sezonunun şampiyonluk maçına kadar aralıklarla babamla arşınladık mabedin yollarını. sonra "tamam artık kendin gidebilirsin" diyerek babamın cebime maç harçlığı koymasıyla 91-92 sezonunun şampiyonluk maçıyla kendim gitmeye başladım mabede. en büyük üzüntüm rahmetli babamla tekrar bir maça gitmemek oldu. çok ısrar etmeme rağmen gelmek istemedi benimle maça. belki babalığı gereği benimle maça gelerek harcayacağı 100-150 lirayı yine benim geleceğim için tasarruf etmek istemesinden belki de rahmetli süleyman seba'ya yaptıklarımızdan dolayı olan kırgınlığından, bilemiyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?