sayesinde (b: beşiktaş'a duyulan aşk) ile (b: diğer takımlara duyulan nefret) arasındaki farkları öğrendiğimiz hadisedir.
bir takımın futbolcusundan, başkanından, teknik adamından, yöneticisinden, yönetiminden, bu kişilerin duruşlarından nefret edebilirsiniz ancak bir takımdan (b: sadece ve sadece) rakibiniz olduğu için nefret etmek nasıl bir zihniyettir anlamak mümkün değil. futbolu seven bir bünyenin bir takımdan refret etmesi zaten ayrı bir vaka. ha ben de real madrid'den nefret etmekteyim. ama bu benim hayata karşı bakış açımla ilgili bir meseledir. isteyenlere özel olarak nedenlerimi tek tek sıralayabilirim orası ayrı konu.[ybkz]swh[/ybkz]
herkesin tercihleri kendini bağlar. ancak bu sözlüğün insanların ağızlarından salyalarını akıta akıta rakiplerine nefret saçacağı bir platform olduğunu bilmiyordum. bu formata uyamadığım için de herkesten özür dilerim.
bir insanın beşiktaş'a olan aşkını sorgulayacak biri öncelikle armayı bazı futbolcuların önünde tutabilen birisi olmalıdır. bazı futbolcular için beşiktaş'ın bazı temel değerlerinden vazgeçebilen insanlar kimsenin beşiktaş sevgisini, aşkını sorgulayamazlar, eleştiremezler.
(b: biz bize yeteriz, çünkü fenerbahçeliyiz) sloganını eleştirenler nedendir bilinmez aynı hareketleri yapma konusunda en ufak bir tereddüt bile yaşamamaktadırlar.
sözlerimi babasının, kemal kılıçdaroğlu'na verdiği değerli bir öğütle bitirmek istiyor; herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
oğlum sen doğru dur eğri belasını bulur
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?