hayal ettiğimiz beşiktaş'ı bize verebilecek en doğru isimdi. yönetime fahri de olsa katılması ve destek vermesi tüm beşiktaş taraftarlarını heyecanlandırmıştı. kendisinin yönetimden ayrılmasının nedeni kapalı kapılar arkasında yapılan çıkar hesaplarıdır diye düşünüyorum.
fikret orman ve yönetimi krediyi hak ediyorlar evet, mali anlamda da iyi işler yapıyorlar. keza stad projesi ile ilgili gayet olumlu adımlar atılıyor. pazar günü ne durumda olduğu açık bir şekilde anlatılacak. yalnız futbol takımının yeniden yapılandırılması sürecinde bu adama gerekli hareket imkanı tanınmadı. arkasından işler çevrildi. o da haklı olarak istifa etti.
herkesin bildiği üzere oğuzhan özyakup'u takıma kazandıran kendisidir. (her ne kadar bu konuda adı anılmasa da- samet aybaba kendi transferi gibi lanse etmeye çalışıyor.) şimdi
kendisinin yönetime önerdiği ve yönetimin almadığı oyuncuların kısa bir listesini yapalım:
- miguel perez michu: 2M euro bonservis bedeli çok görüldüğü için transferine onay verilmemiştir yönetim tarafından. orta saha oyuncusudur ama şu anda swansea forması ile epl'de gol krallığında 3. sıradadır. Şu an transfermarkt'ta öngörülen bonservis bedeli 13 M Eurodur.
- aziz eraltay: devre arasında bursaspor'a transfer edilen sol bek. samet aybaba gökhan süzen peşinde koşmaktan dönüp bir kere bile bu adama bakmadı. (gökhan'ın menejeri ve samet aybaba arasında geçenler de ayrı bir konu)
- şener özbayraklı: yine bursaspor tarafından transfer edilen sağ bek.
bu iki oyuncunun bildiğim kadarıyla ortak özellikleri hücum yönleri güçlü olan bek oyuncuları olmaları. yani adamlar sonradan bek olmamışlar ki bizim beşiktaşta uzun süredir görmediğimiz bir durumdur bu.
- ferhat özkiraz: bu oyuncuyu ilk kez boluspor'a elendiğimiz maçta izlemiş ve beğenmiştim. ikinci olarak da bu sene inönü'de oynanan bursaspor maçında izlemiştim. hilbert ve uğur boral'a yaptıkları karşısında hayran kalmamak elde değil. ama biz bu genç arkadaş yerine olcay şahan'ı aldık. yine alabilirdik olcay şahan'ı. en azından kendisi bu kadar alternatifsiz kalmaz ve antep maçında yaptığı laubali hareketlerden biraz olsun kaçınırdı.
bu oyuncular sırasıyla 86,90,90 ve 89 doğumlu. alın size gençleşme hamlesi. ucuza kendi yıldızını çıkarma fırsatı. altınsay bu değişime uygun teknik direktör arayışındaydı. vangaal de buna son derece uygundu ama onun da alternatifleri vardı. peki yönetim(daha açık konuşmak gerekirse tamer kıran) ne yaptı? ericsson'a herkesten habersiz imza attırdı, tepkilerden sonra anlaşmadık denildi ama ericsson ülkeye ayak basmadan oturduğu yerden attığı imza ile tazminat aldı. ve bu konu hiç bir şekilde konuşulmadı bile.
sonra altınsay hemen kaçıp giden adam oluyor ya ona yanıyorum. asıl hesabı fikret orman'a, tamer kıran'a sormak yerine bu adamın arkasından sallamak kolaya kaçmaktır. yeni yönetim yeniden yapılanmaya dair elindeki müthiş şans ve krediyi altınsay'ı yönetimden uzaklaştırarak ve altınsay önderliğinde hazırlanan "yeniden yapılanma planı"na sırtını dönerek kaybetmiştir. ama hala geç değildir. kendisi beşiktaş aşığı bir adamdır. ikna edilebilir. tek adam yetkisi verilmesin elbette ki öyle bir beklenti içinde olduğunu da sanmıyorum ama her anlamda profesyonel olacağız diyorsa yönetim, ikna edin basketbol takımı gibi futbol takımına da ceo olarak bu adamı atasın. yeri geldiğinde hesabını da sorsun.
arkası gelmeyen dertlerimizin azalması için uygulanması gereken reçetedir kendisi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?