hangisi çalmıyor ki

newcastle
- olm adamlar aleni hırsız işte lan!
- amaan... hangisi çalmıyor ki? sanki öteki gelse çalmayacak mı?..

(bkz: 30 mart 2014 yerel seçimleri)

bana göre ülkenin yakın siyasi tarihine damgasını vurmuş soru cümlesidir. soru cümlesi dediğime bakma sözlük, esasında tecahül-i arif sanatını örneklemek için bire birdir bu cümle.

yanlış anlaşılmasın, kimseyi tartaklamak için söylemiyorum; insanlar böyle düşünmeye mecbur bırakılmış durumdalar gün itibarıyla. bir siyasi partinin başarısının türkiye'de tek bir ölçütü vardır şu an, o da alım gücüne yaptığı dokunuş.

çalıp çalmaması, yedi sülalesinin ihya olup olmaması mesele değildir; -akp seçmeni gözüyle- hastanede sıra bekliyor muyum? ülkede yollar, köprüler, inşaatların bini bir para değil mi? cebime ayfon'u, ayped'i koymuş muyum? tamam gari, sonrası tufan.

n'olur akp'nin başarısını itilen, hor görülen kesimi kucaklamış olmalarına endekslemeyin. evet belki bu önemli bir etken ama resmin tamamını tek başına anlattığına inanmıyorum ben bu durumun. tayyip şu an alayımızı "kucaklamış" durumda eyvallah ama kucak açtığı kesim, emin olun hala kısıtlı. ananı da al git hadisesi buna iyi bir örnektir mesela. tayyip'in denkleminde; inanmıyorsan, başka mezhepten isen, farklı bir etnik kimliğin varsa, kişi hak ve özgürlüklerine inanıyorsan, muhalifsen, soru soruyorsan, kadın isen dışardasındır. [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

burada daha önemli olan, adamın karnının doyup doymadığıdır. kendimi de dahil ederek söylüyorum; şuursuzlaştırılmış, vicdansızlaştırılmış toplumumuzun onur, haysiyet ve kişilik sahibi olmak gibi temel insani kavramları, karın tokluğu ile kıyaslaması durumunun daha fazla irdelenir olması gerektiğini düşünüyorum ben. yoksa önüne konulanı her türlü hakarete, aşağılamaya hatta dayağa rağmen yemeye devam etmek köpeklere ait bir davranış şeklidir. tekrar ve ısrarla söylüyorum ki, amacım aşağılamak değildir. çünkü bu bir suç, günah vs değil; sonuçtur ve bu sonucun kadere dönüşmesi kabul edilmemelidir.

yapılması gereken anlatmak, anlatmak ve anlatmaktır. sıkılmadan ve itici olmadan anlatmak... tıpkı şu entry'de olduğu gibi;

#346737
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol