--alıntı--
"başkan fikret orman'ı çok seviyorum. beşiktaş kulübü başkanı olduğu için de çok saygı duyuyorum. iyi bir insan ve iyi bir beşiktaşlı olduğunu da biliyorum. son dönemde üst üste gelen şeyler, akhisar belediyespor mağlubiyeti nedeniyle dağılmış, sıkılmış, yorulmuş olabilir. bu da normaldir. ama genel anlamda bu konumlarda bulunan insanların sayın başkanın ve diğer kulüp başkanlarının camialara önderlik eden kişilerin daha uzlaşmacı, diplomasiyi iyi bilen, daha sakin ve dostluklar kuran konumda olmasını bekliyorum. tabii ki kendi tercihleridir ve nasıl isterlerse öyle bir politika izlerler. ancak beşiktaş'a üç kupa kazandıran ergin ataman haksız, iki kupa kazandıran mustafa denizli haksız, rüştü haksız, nihat kahveci haksız, güntekin onay, rıdvan dilmen, sinan engin haksız, bütün herkes haksız, sayın başkan haklı. bu uslüp bence yanlış. herkes mi haksız? böyle bir bakış açısı olmaz ki."
--alıntı--
meseleyi hâlâ kim haklı kim haksız seviyesinde çözmeye çalışmaktadır. hele ki referans gösterdiği isimlere bakınca duruma vâkıf olamadığı anlaşılıyor. ya sayın onay, neden beşiktaş hakkında herkes her aklına eseni istediği üslupla ulu orta konuşma hakkına sahipken, fikret orman'ın payına sürekli centilmenlik misyonu düşüyor? manevi kanaat önderi filan değil kardeşim bu adam, başında bulunduğu oluşumu içine düştüğü durumdan kurtarmak adına stres yüklü bir şekilde elinden geleni yapmaya çalışıyor. yanlışları yok mu? mutlaka var. ama siz karşıtlığınızı yahut eleştirilerinizi samimiyet temeline oturtmadan mugalata yapmaya kalkarsanız elbette kendisinin de "durun, ne oluyoruz?" deme hakkı var.
beşiktaş'ın başkanı mahatma gandhi olmak zorunda değil. önce bunu bir bilin. fikret orman'ın da "benim her yaptığım doğrudur" dediği yok, meseleyi çarpıtmayın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?