"Futbol, bu hayattan kurtulmak için bir zorunluluktu. 17-18 yaşındayken seçmelere katılıyordum ama beni reddediyorlardı. Sonra hayatımı bir adam değiştirdi.
Bu adama bir gün antrenmanda 'Falancanın kardeşi Gabriel geldi' demişler. O da 'Rogerio'nun kardeşi mi?' demiş. Sonra beni sormuş, nerede olduğumu sordu. Başka birini, beni almak için eve gönderdi, 'Geri dön, başka bir deneme yapacakın' dedi.
Ve ben geri döndüm, antrenmana çıktım ama 'İmkansız, Gabriel iyi değil, onu takıma alamayız' dediler. Bu adam da 'Parasını ben veriyorum ve o burada oynayacak' dedi. Gerçek şu ki o zamanlar iyi değildim, çünkü bir sakatlıktan geliyordum, bileğimi kırmıştım ve uzun süredir iyileşemiyordum, iyi değildim. Ve her şey orada başladı. Turnuvada oynadım, Vitoria geldi, beni transfer etti. Üç maç oynamıştım ve beni transfer ettiler ve tüm hikaye orada başladı.
Ve bu adam, hâlâ benimle çalışıyor. Benim menajerim. Bu adam bana her konuda yardımcı oldu. Villarreal'den teklif geliyor, Arsenal'den teklif geliyor ve o her zaman benimle. Atletico'dan teklif geliyor, o benimle; Valencia'dan teklif geliyor, o benimle. Ve şimdi Beşiktaş'ta da benimle. Hiçbir zaman ayrılmadım. Andre'ye minnettarım."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?