iddianamenin kabulü ile sona ermiştir. şimdi artık "futbolda şike davası" aşaması başladı.
söz konusu soruşturma ile elde edilen telefon kayıtları her yerde yayınlanıyor artık. suç delili olarak kabul edilecek telefon kayıtlarının iddianameye girmesi ve gizlilik kararı kalktıktan sonra bu konuşma kayıtlarını herkesin öğrenmesi son derece olağan. buraya kadar bir sorun yok.
fakat iddianamenin içinde aynı zamanda pek çok sayıda şike ile ilgili delil niteliği haiz olmayan konuşmalar da var. ve bu tür konuşmaların iddianamede yer alması tamamen hukuka aykırı.
bu konuşmalarla tayfur hoca'ya kızıyoruz mesela. o telefon kayıtları tayfur hocanın şike yaptığını mı ispatlıyor? "evet şike yapmamış ama bu konuşmalar kendisine yakışmamış" diyorsanız eğer -ki ben de buna katılıyorum- olayın diğer yönünü de düşünmek zorundasınız.
herhangi bir suçla ilgili olarak telefonunuz dinleniyor, bu soruşturmaya delil olmayacak konuşmalarınız da iddianameye giriyor ve sizin bu -özel- konuşmalarınızı bütün türkiye öğreniyor. bu durum ne hukuka ne de vicdana sığar. kimse kendini kandırmasın biz de dahil arkadaş arası muhabbetlerde herkesin bu tür abartılı konuşmaları olabiliyor. yusuf turanlı ile tayfur havutçu arkadaş olmalı mı derseniz haklısınız yanlışın temel noktası o zaten.
sonuç olarak kişilerin özel konuşmaları suç içermediği sürece gizli kalmalıdır. bu tayfur havutçu da olsa böyle aziz yıldırım da olsa böyle. kişilerin özel konuşmalarını yayıp onları toplum içerisinde zor duruma düşürmek suçtur. tayfur hoca'yı eleştirirken bu gerçeği de es geçmemek lazım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?