türkiye özelinde ne pahasına olursa olsun "kazanmak" saplantısının hunharca meze edildiği hafta sonlarının akşam sofrası. anlaşılan o ki artık ne uğruna renkli kartondan şapka kırpılacak ortamlar var ne de gazete ilavelerinden kesilip bekâr odalarının duvarlarını süsleyecek çocukluk kahramanları.
rakibe saygı dediğimiz beylik adlandırma sadece seremoni esnasında karşındakilerle tokalaşmaktan ibaret midir? kulübünden, sporcusuna, teknik direktöründen, yönetcisine kadar sezon başlarında gayri resmî imzalanan dostluk anlaşmaları, kampanyalar, çekilen reklam spotları centilmenliği diriltmek adına mıdır yoksa kendinden olmayana gösterilen zalimliği bir müddet erteleme adına mı? bunu etraflıca düşünmek gerekecek. ben dâhil hemen her akadaşımın tribünde ya da ekran başında gösterdiği olağan/haklı tepkilerden bir an sıyrılacak olursak;
nedir bir "sporcuyu", yerde yatan meslektaşını farkettiği hâlde salt "yenilmemek" adına duyarsızlaştıran? hangi ortanın, hangi plasenin, hangi uzak direğe gönderilen kafa şutunun akıbeti "hamamın namusunu" kurtarmaya yetecek? üniversite sınavını kazanamadığı takdirde kendisine hayatının mahvolacağı enjekte edilen çocukların futbolcuya evrilmiş hâli değil midir bir bakıma mehmet topuz ve benzerleri?
hemen her alışverişinde "fiş almazsam kaça bırakırsın?" sorusunun taht kurduğu bir toplumda burak yılmaz'ın "hırsızlığı" mıdır odaklanılması gereken? yoksa "ne var yani futbol bu? herkes yapıyor." rahatlığının burak'a kazandırdığı meşruiyet mi? engin baytar'ın yaptığı tamam da omuzlarda takım otobüsüne taşınması fikri karşısında sevkedilecek bir "profesyonel" disiplin kurulu biliyor musunuz? ben düşündüm. bulamıyorum.
günlük hayatta insan ilişkilerimiz nasılsa; futbola, futbolcumuza, tarafgirliğimize de aynısını yansıtıyoruz galiba. "ne var yani?", "ne olmuş yani?", "herkes yapıyor", "şu kadar sene evvel de onlar yapmıştı" tarzı can simitlerini şişirecek kadar nefesimiz kuvvetli. burası tecrübeyle sabit. peki siyasetten spora hayatın bütün bekleme salonları için aslında milyonlarca engin baytar, mehmet topuz, burak yılmaz biriktirmiyor muyuz?
o yana da dönder sar beni. bu yana da dönder sar beni.[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?